Sunday, April 13, 2008

Şarkı isteme saati # 2

* Idiot Prayer, Nick Cave, The Boatman's Call, 1997

Beni vuran şarkılardandır. Belki artık eskisi kadar sık dinlemiyorum, belki artık elimde şarap şişesi evin içinde dolaşmıyorum ama etkisi her daim olduğum yere çivileyendir.

Kadim dostum yarın gidiyor. Son bir kez göreceğimi sanıp göremedim, sokak ortasında sarılıp öptüğümle kaldım. Belki çok uzun değil, kısa dönem ama yine de uzun geldi bana, bize. Daha öncesinde uzakta ve uzak kaldık ama insan yaşlandıkça dostlarını kaybetmek, onlardan uzakta olmayı istemiyor, sahip olduklarına daha çok tutunmak istiyor. Zor şey dostluk denilen şey. Kimi zaman kavgalı, kimi zaman duyarsız, kimi zaman tepkisel olunsa da bu insani bir şey, herkesin kendi hayatı kendi dertleri kendi bencillikleri oluyor. Ancak önemli olan zaten sahip olunan "dostluk" için çaba sarfetmek, özen göstermek. Gerisi geliyor zaten.

whatever...

Yarın sabah gidecek olan Sekvotka'yadır bu şarkı. Daha fazlasını yazmaya gerek yok, biliyoruz işte. Ama içimden geldi.

No comments: