Saturday, September 30, 2017

Dream On


Nereden nereye değil mi? 

Yıllar boyunca güzeller güzeli blogum fani ve eğlenceli konularla coşarken birden kendi isteğimiz dışında ve başkalarının kötülükleri neticesinde cehennemin boklu katlarına düştük. Öyle ki Dante'nin Cehennem'i neredeyse halt edecek...Hayat kalitemiz, ruhumuz, coşkumuz hep demir çitin ardında, engellerin gerisinde. 

Ancak insanoğlu da çirkinliğinin yanında sürekli yaşamaya programlı varlık. Yani sürekli yaşamak için devam ediyoruz. Kötülükleri, çaresizlikleri kısa süreliğine bile olsa unutuyoruz.

Şarkıdaki gibi "bir gece ansızın gelebilirim" ve rüyana girebilirim. 

Kennedy...  

Wednesday, September 20, 2017

Son sabahlar



İtiraf ediyorum ki bunlar son sabahlar; son yaz sabahları... O garip, kimi zaman kuşlarla bezenen sessizliği ile hafif yükselen güneşi ile mutluluğunu yaşadığımız son sabahlardayız ve cidden artık sonbahara koşar adım haldeyiz. Ne sevimsiz değil mi? 

Ancak yine de eldekiyle mutlu olmayı deniyoruz değil mi? Eski şahane günlerimizde olmadığımıza göre eldekinin güzelliğini yaşıyoruz. 

Ha bir de uzun süredir ilk defa bir sabah vakti bizim mahallede hafriyat sesi inşaat sesi yoktu. Neredeyse 2 yıldır bitmeyen bir denizi doldurma, etrafı yıkma faaliyeti olup 7/24 çalışan Galataport ilk defa sessizdi. Bizim için mutluluktu çünkü sessizliğin süresiz özlemindeyiz. Galataport mu? İnşallah bitince de batarlar, sahipleri yapanları yatırımcıları hayrını görmezler ... Merhaba kötülük ...

Tuesday, September 12, 2017

Pastırma veya Değil Hala Yaz




Öyle veya böyle hala yaz, hala tiril tiril ... Keyfimiz de ruhumuz da. Ya da olduğu kadar diyelim de sallayalım, sanki öyleymiş sanki eski Türkiye 'deymişiz, elimizde evimizde mahallemizde bir apéro hali gibi tiril tiril hani. 

Bunun dışında fazlasıyla çok Eylül doğumgünleri, açılışlar, kapanışlar, Bienal, Ai Wei Wei sergisi açılışı, Contemporary Istanbul, uçuşan etekler, fazlasıyla effortless chic insan dünyası, mış gibi hayatların C suit uzantısı filan derken yine de bitmeyen yaz, bitmesi istenilmeyen yaz. 

Küresel ısınmanın - henüz Harvey & Irma seviyesinde - etkisinin bizde gözükmediği bir mevsim olan yaz öyle bir mevsim ki, yüreğimizdeki pır pır duygusu tiril tiril gülümseten mutlu eden hal hep yaşıyor.

P.S. Elbette bu coğrafyanın, bu ülkenin bir Harvey/Irma afeti yaşaması eksik. O da olur tabii, her şey muhteşem iken 5 seviyesindeki kasırga ile iyice taçlanır...


Sunday, September 3, 2017

Le Retour- Not !




Yalan değil, hiçbir şekilde şehre ve bu topluma dönmek istemiyorum. Ne denizden, ne tatilden, ne o hafif tiril tiril yaz ruh halinden, summer breeze'den çıkıp sözde ihtişamlı olan bu çirkinliğe dönmek istemiyorum.

Ayrıca her 1 Eylül'de tartışmasız her mecrada çıkan "Yaz Bitti" başlıklı, temalı aptal laflardan yazıların söylemlerin klişeliğinden, vasatlığından nefret ediyorum. Ama evet, şaşırtıcı değil, vasatların yönettiği bir dünyada, bir toplumda seviye beklememeliyiz herhalde.

whatever...

Iassos'tan gecenin bir yarısı dönüp hala şehrin sessizliğini yaşayabilmek güzel olsa da bunların geçici olduğunu biliyoruz. 

Dönmek istemiyorum. Yaz, zaten bitmesin. Kendimin de bu kadar "yaz insanı" olduğunu bilmezdim. Mayomdan, hasır çantalarımdan, terliklerimden ve var ile yok arası kaftanlarımdan ayrılmak istemiyorum. Bir de üstüne kendime şaşkınım desem ...