Thursday, March 8, 2018

Alkışlanan Cehaletin (Taçsız) Kraliçesi

Ah canım ya... 

Yaşlılık cidden kötü bir şey. Hayır, yanlış söyledim; yaşlandıkça sapıtmak, geçmiş yılların getirdiği hazımsızlığın "yaşlı insan her şeyi bilir" özgüveniyle süslenmesi korkunç bir şey. Tabii bir de Hülya Avşar örneğinde olduğu gibi, bir de bu cehalet ile taçlanıyor ki insan düştüğü hale acımaktan başka bir şey yapamıyor. 

İnsanların hatta bir yerde hemcinslerimin bu kadar sığır bu kadar gerizekalı olduklarına inanamıyorum. - Hala- 

Yazık açıklamaları söylemi o kadar ama o kadar aptal ki... Karşısındakinin de üslubu o kadar medeni ve kat be kat ileride ki, bu durumda insan Hülya Avşar'ın düşüşüne değil acımak filan, sadece dudağını bükerek, pek de ilgilenmeyerek bakıyor. Ama çok biliyoruz ki, kendisinin ne yazık ki hala tek derdi dikkat çekmek. 

Yazık, 60'ına ilerleyen şöhretli bir insanın hala bu denli gelişmemiş, sığır ve toplumsal ilgiye muhtaç seviyede mutsuz oluşu talihsiz bir durum. Ama tabii şu da var ki, 80'ler Türkiyesi'nde Tanju ile ilişkisi sebebiyle home wrecker bir insan iken kendisini getirdiği nokta elbette bir başarı (gerçi Türkiye ünlülerin home wrecker olma hikayesini seven bir ülke. Sıradan kadını ise taşlayan, linç eden bir kültürü var ki o da işte ikiyüzlülüğün en güzel örneklerinden)

Burası çoğunlukla güzel, kool görsellerin olduğu bir dükkan olsa da arada bir işte talihsiz varoşlukta fotoğraflar burayı süsleyebiliyor. Bu seferki de aynen öyle; Türkiye standartlarında mavi gözleri beyaz teniyle dünya güzeli kabul edilen bir oyuncu (kendisinin de buna inandığı) ve (yasak) büyük aşkı yan yana. 

P.S. Ya bir de kendisinin iğrenç ötesi dövmeleri nedir ya? yok babaannesine özenmiş de kürt kadınlar gibi dudağının altına yıldız dövmesi yaptırmış. o kadar yapay duruyor ki kendisinde. hele hele göbekteki ve bacaktaki çirkinlik ötesi dövmeler... yorumsuzum.

P.S (2) Bir de bu Hülya örneğindeki gibi, Edremit-Balıkesir-Ayvalık kökenli kimi kızların doğduğu mavi/yeşil göz, beyaz ten gibi nisbeten ayrıcalıklı fiziksel özellikleriyle cidden çirkin bir toplumda parlamalarını anlıyorum da, çevrelerinden gelen ve direkt Angelina Jolie'ye bağlanan varoş gaz iltifatlarıyla şişirilmesini feci gülünç buluyorum. Ha bi Angelina Jolie gazı, bi de Fashion TV mankeni gazı... Yarılarak güldüğüm anlar resmen... 



Tuesday, March 6, 2018

Hayat Böyle Olmalı

Hayat kesinlikle böylesine rahat olmalı. Elinde kadehinle Kodak salonundaki koltukların üzerinden atlıyor olmalısın. 

Kız güzel, Dior elbisesi  daha da güzel. Elde beyaz şarap, keşke şampanya olsa ama  o da olur.

Cheers ...
 

Cuma Eğlencesi: Oscar 2018

 Ve beklenen gün geldi... Hem Oscar töreni,hem de dükkanın en eğleceli günlerinin yazısı "Cuma Eğlencesi"nin Oscar yorumları. O kadar uzun zamandır Cuma Eğlencesi yazmıyorum ki bu Oscar törenin sümsüklüğü ve kötülüğü karşısında artık dayanamadım, girişiyorum. 

Taşıyanın adını bilmediğim ama tasarımcısını bildiğim elbise. Gianbattista Valli Haute Couture. Rengi hariç bayağı güzel ama renk büyük ofsayt. 
 


Hah işte, hiçbir şey ifade etmeyen sıradanlıktan patlayacak derecede sıkıcı bir insan ama bir yandan o kadar da şanslı ki şu hayatta hala Oscar'lara davet edilebiliyor, insanlar buna giysin elbise veriyorlar. Allah'ım Atelier Versace giymiş bir de. Karşınızda gerizekalı ötesi kocasıyla yaşayan vasatların prensesi Jennifer Garner




 Adını bilmediğim tipini bildiğim I, Tonya 'daki rolüyle canım Mary J Blige'ın heykelciğini kapan aktris. Boklayacak hiçbir şey yok, gayet güzel gayet çekici. Yeni nesil tasarımcılardan Reem Acra giymiş, elinde de nal gibi logosu ile Roger Vivier çantası ile.

Valla ne Maya Rudolph'a ne de elbisenin tasarımcısı Valentino hayranlığımdan değil de sadece Maya'nın annesi, pek şahane ve çok erken yaşta hayata veda etmiş Soulshine'da sıklıkla çaldığım Minnie Riperton 'a olan sevgimden koydum. Ha elbise güzel, fazla kapalı ama dikkat çekici. Tabii bunların yanında Mayacığım pek değil ama yapacak bir şey yok, hayat bu. Bir de bu kıyafet ile fazlasıyla Marina Abramovic'e benzemiş. O da iyice delirdi botoksla filan belki deşerim o konuyu da bir gün. 

 İşte hem marjinal hem prenses havalarındaki sıkıcı ama eminim bir o kadar bitchy olan kızlardan. Adını bilmiyorum da aileden varlıklı NY'lu kızlardan, Girls'te oynuyor. Armani Privé Couture. Bilmem, elbette çok güzel elbise de yani işte fazla derli toplu fazla güzel. 

Valla geçen senelerin yıldızı, Oscarlı oyuncusu Emma Stone bu yıl sanki  küsmüş gibi, biraz suratsız, biraz özensiz olmuş. Üzerindeki Louis Vuitton nedir ayol? Ben bunu işe giyerim o kdar sır? Kesin bir şey var. Louis Vuitton da fransızların epey burun kıvırdıkları bir markaları. Michel 'in Emmanuel Macron'nun karısı Brigitte'in cumhurbaşkanı eşi olarak Dior değil de Louis Vuitton giymesini eleştirdiğini hatırlıyorum da...Evet, gayet varoş bulunuyor LV. Futbolcu karıları filan giyiyor.  Ben mi? Eve sokmam...

Evet, Harvey Weinstein ayısının kendisiyle yatmadığı için yasaklılar listesine soktuğu oyuncular yavaş yavaş lige döndüğü gibi Oscar'a da gitmişler. İkisi de gayet güzel, diyecek bir şey yok.


Belki de en güzel elbiselerden biri Kelly Ripa'nın elbisesi.


Evet herkes Emily Blunt'un bu 19.yy elbisesini beğenmiş, zarafet ile etiketlemiş. Ben nefret ettim. Acayip zorlama ve gereksiz. Ayrıca saçların rengi filan facia.  



Ve kaderde bu dükkanda Oscar yazısını bu kadar facia bir elbise ile bitirmek varmış... Selma Hayek ve Gucci Custom elbisesi. Aman yarabbim...Kocası Kering grubunun sahibi yani Gucci gibi onlarca lüks markanın sahibi olan Selma Hayek için özel dikilen elbise. Evlerden uzak, herkesten uzak. Cidden avize gibi olmuş. Ben en azından avizeyi kulaklarıma takıyorum, giymiyorum....