Bitmeyecek herhalde ya da bunlar son demler... Cidden bilmiyorum ama ünlüsü ünsüzü, kıymetlisi unutulmuşu, en yakını en uzağı, sevileni silinmişi yine hepsi beraber, bir arada, sabaha kadar rüyamda benimle beraber. Günlerdir haftalardır böyle. Her sabah yeni bir şaşkınlık ile kalkış, afallayış, gülümseyiş and the beat goes on.
Showing posts with label to whom it may concern. Show all posts
Showing posts with label to whom it may concern. Show all posts
Thursday, March 21, 2019
Dream On # 3
Bitmeyecek herhalde ya da bunlar son demler... Cidden bilmiyorum ama ünlüsü ünsüzü, kıymetlisi unutulmuşu, en yakını en uzağı, sevileni silinmişi yine hepsi beraber, bir arada, sabaha kadar rüyamda benimle beraber. Günlerdir haftalardır böyle. Her sabah yeni bir şaşkınlık ile kalkış, afallayış, gülümseyiş and the beat goes on.
Wednesday, January 31, 2018
Friday, December 9, 2016
Kamuoyu Açıklaması
Başlık iddialı ama bir şekilde bizim dükkan da iddialı... Uzakta ve bir şekilde incognito kalmaya çalışarak yaşamaya çalıssa da yine de iddialı.
Ama her şeyden öte zenginliği ile iddialı. Özellikle de dost zenginliği ile...
Geçen hafta gerçekten sevdiğim, Sainte Pulchérie'de tanıdığım ilk arkadaşım E.A. mesaj atmış "iyi misin? bloguna baktım, elini sürmüyor gibisin, her şey yolunda mı?" diye. Elbette bunları daha güzel ve samimi kelimelerle ifade etmiş. Ama yine de bende bazı düşünceleri uyandırmadığını söylemek yanlış olur.
Evet, belki de birkaç yıldır kendi küçük dünyamda pek mutlu pek keyifli olsam da bu ülkede yaşamak mutsuz ediyor, hasta ediyor. Ülkenin çirkinliği, leşliği, kokuşmuşluğu en temel eğlence hallerimi dahi etkileyebiliyor. Doğru, elin herifinin veya karısının yaptıklarına itibar etmemek ve kendi gününü etkilememek lazım ama kimi zaman beceremiyor insan. İşte o yüzden de bazı şeyleri yapmak istemiyor, içinden gelmiyor.
Biraz buydu durumlar. Yazdan beri.
Biraz da yorgunluk. Fiziksel.
Korkunç erken bir saatte kalkıp, bir o kadar korkunç erken bir saatte işe gitmek (hem de gerek yokken, zorunlu değilken) mahvetti beni. Resmen beni mutsuzluğa sürükledi. Karga bokunu yemeden hayata başlama neticesinde akşam 7'de uykumun gelmesine bir de insanlarla muhatap olmak bitirdi beni. Yorgunluktan parmağını dahi kaldıramıyordum, değil dükkana uğrayayım...
Ama o günler de bitti. Hallelujah!
Ruhumun çekilmesi bitmiyor tabii bu ülkede ama onu da .... Yeter artık.
O yüzden pek bir sevdiğim E.A.'nın ilgili mesajı neticesinde zaten kaç zamandır aklımda olan, draft post'lar hazırlayıp bir türlü bitiremediğim bloga dönüşüm tamamdır.
Şimdi dünya düşünsün, bebeğim...
Wednesday, October 1, 2014
Sunday, July 13, 2014
Thursday, May 1, 2014
to whom it may concern
Ahhh! Hatırlıyorum bu görüntüyü. Tabii minus bilekteki dövme! Onun da olması herhalde creme de la creme olurdu ama gerçekte hayat bunlardan uzakta geçiyor. Aynen bizim aylardır bu sınırlar içerisinde iğrenç ve antipatik bir ruh halinde yaşamamız, yaşatılmamız gibi. Ama geri dönmek lazım. Hele hele mayıs itibariyle cidden artık ferahlamak, tiril tiril bir ruh haline girebilmek lazım. En azından denemek lazım. Denemek için gelsin o halde. To whom it may concern! Vive New York! Vive nous! Vive la vie!
Tuesday, January 14, 2014
Sabah keyfi # 2
Evet, ne yazık ki ülkede keyiflik hiçbir şey olmadığının bilincindeyiz. Biz bize giren kol gibi vergileri ödeme derdinde iken bir başkaları da babaları ile işe gitme derdinde. Yani ben de küçükken annemle babamla işyerlerine giderdim de, işte makam başka, mevkii başka, gösteriş başka, algı başka, ahlak değerleri başta olmak üzere her şey bambaşka. Her şey olur bu hayatta. Herkesten her şeyi beklemek lazım.
Aynen Robert Downey Jr.'ın efsane şekilde kool olduğu gibi, bu kadar şahane şarkı söyleyebileceği ihtimali gibi. Hayır zaten kendisine beğenim inanılmaz seviyelerde ama burada her şeyiyle başka bir dünyadan gelmiş gibi. Fuket'in tabiriyle "yuva yıkar" vaziyette. Gerçekten de öyle, "yuvar yıkar" resmen kendisi. Yanındaki Sting de zaten hiç sevmem (ne kendisini ne de feci karısını), sahnede devleşen Robert Downey Jr'ın gölgesinde iyice sümsük olmuş, yoga moga ayağına bir garip olmuş. Cidden sevmediğim müzisyenlerdendir. whatever. Robert Downey Jr insanların güzel yaşlanabileceği, uyuşturucu ve muhtelif bağımlılıklardan kurtulabileceği, mutlu ve kool insan örneği gibi sanki. I heart him hem de big time.
Ben yükselen dolar ve euro üzerinden hayatım bok edilirken, mahkeme davetine cevap vermeyenler arka koltukta oturup yanında babası ile işe giderken bir sabah keyfi yaşayayım. Nasıl olsa elden bir şey gelmiyor.
Aynen Robert Downey Jr.'ın efsane şekilde kool olduğu gibi, bu kadar şahane şarkı söyleyebileceği ihtimali gibi. Hayır zaten kendisine beğenim inanılmaz seviyelerde ama burada her şeyiyle başka bir dünyadan gelmiş gibi. Fuket'in tabiriyle "yuva yıkar" vaziyette. Gerçekten de öyle, "yuvar yıkar" resmen kendisi. Yanındaki Sting de zaten hiç sevmem (ne kendisini ne de feci karısını), sahnede devleşen Robert Downey Jr'ın gölgesinde iyice sümsük olmuş, yoga moga ayağına bir garip olmuş. Cidden sevmediğim müzisyenlerdendir. whatever. Robert Downey Jr insanların güzel yaşlanabileceği, uyuşturucu ve muhtelif bağımlılıklardan kurtulabileceği, mutlu ve kool insan örneği gibi sanki. I heart him hem de big time.
Ben yükselen dolar ve euro üzerinden hayatım bok edilirken, mahkeme davetine cevap vermeyenler arka koltukta oturup yanında babası ile işe giderken bir sabah keyfi yaşayayım. Nasıl olsa elden bir şey gelmiyor.
Thursday, November 14, 2013
Thursday, April 11, 2013
Friday, January 4, 2013
to whom it may concern
Yeni yılın ilk to whom it may concern 'i olsun, bizim olsun...Ne diyeyim blog dünyası, tumblr dünyası engin bir deniz misali, ne istersen var, ne istemesen de var( gerçekten burada bizim türk bloglarının ne kadar sıkıcı, ne kadar küstah, ne kadar cehalet ifadesi, ne kadar kendini olduğundan farklı gösterme çabalı olduğu detaylarına girerdim ancak girmeyeğim çünkü liste uzun, gerçekler baki. o yüzden biz ecnebilerin sayfalarında kalalım, tereciye tere satmayalım ve tabii seksi şeylerden bahsedelim, sıkıntıdan şişmeyelim...).
to whom it may concern, tumblr m.'ye tumblr hediyesi, kaç zaman sonra beğenilerin benzer olduğunu görmek, gömlek, beyaz gömlek, kol düğmesi ile giyilen beyaz gömlek, bilekten hafifçe gözüken dövme, eldeki viski, # 8'e adrese teslim, iyice kısa saç iyice ruh hastası ve happy to whom it may concern dears...
to whom it may concern, tumblr m.'ye tumblr hediyesi, kaç zaman sonra beğenilerin benzer olduğunu görmek, gömlek, beyaz gömlek, kol düğmesi ile giyilen beyaz gömlek, bilekten hafifçe gözüken dövme, eldeki viski, # 8'e adrese teslim, iyice kısa saç iyice ruh hastası ve happy to whom it may concern dears...
Friday, December 14, 2012
to whom it may concern # 7
Geliyor, geliyor ...Heyecanım artsa da sanki hiç heyecanlı değilmişim gibi yaşamaya, kendimi hazırlananlarla ilgili olarak tutmaya çalışıyor, hiç umrumda değilmiş nasıl olsa yaşanacakmış gibi bekliyorum. Keza beklemek zor iş. Ancak sabırlı biri olduğumu öğrendim. Öyle çok yakın, hemen yarın değil de geliyor işte. "yatcaz, kalkcaz, yatcaz, kalkcaz" misali. Puff!
P.S. resim biraz da fuket 'i delirtmek için...kaykay konusunda anlaşamıyoruz. o yüzden hem onu delirtmek, hem de gerçeklik payı olduğu için böyle gecenin bir yarısı new york sokaklarında üzerinde kürkle kaykay yapan pharell tipli birini koydum. kim bilir, belki de kürk mantolu madonna misali kayan pharell williams 'ın ta kendisidir ama emin değilim, sanmıyorum, olmadığını umuyorum. kürk giymek ilginç ve bu devirde manasız olduğu kadar nedense ecnebi celebrity tayfasında özellikle de erkekler arasında böyle bir hadise var. ilk axl 'ın üzerinde görmüş anlayamamıştım da çocuktuk o zaman. hoş hala anlamıyorum; ne kürk giymeyi ne de kürk giyen erkekleri. bir de bununla kaykayı..geçtim gittim zaten.
P.S. (2) karşı çıkanlar, vakit kaybı olduğunu düşünenler olsa da nasıl defalarca aynı şarkı aynı albüm defalarca dinlenebiliyor, bazı romanlar ve bazı filmler de aynı şekilde defalarca okunabilir, seyredilebilir (geçen gün bunu düşündüm: "insanların ne düşündüğü bayağı umrumda değil". aslında düşündüğüm tam olarak da bu değildi. düşündüğüm; birçok konu hakkında ne düşündüğümün insanlar nezdinde nasıl algılanacağı, kabul görüp görmeyeceğinin umrumda olmamasının yine bazı insanlarda yarattığı rahatsızlık ve "şuna lafı sokarak dersini vereyim" duygusu. evet düşündüğüm buydu), . kürk mantolu madonna'da şahsen eksik kalmışım, tek seferle yetinmişim. oysa eminim defalarca okunacak romanlardan biri kürk mantolu madonna. okuduğumda ne sevmiştim. * 2 diyelim o halde, en azından şimdilik.
P.S. resim biraz da fuket 'i delirtmek için...kaykay konusunda anlaşamıyoruz. o yüzden hem onu delirtmek, hem de gerçeklik payı olduğu için böyle gecenin bir yarısı new york sokaklarında üzerinde kürkle kaykay yapan pharell tipli birini koydum. kim bilir, belki de kürk mantolu madonna misali kayan pharell williams 'ın ta kendisidir ama emin değilim, sanmıyorum, olmadığını umuyorum. kürk giymek ilginç ve bu devirde manasız olduğu kadar nedense ecnebi celebrity tayfasında özellikle de erkekler arasında böyle bir hadise var. ilk axl 'ın üzerinde görmüş anlayamamıştım da çocuktuk o zaman. hoş hala anlamıyorum; ne kürk giymeyi ne de kürk giyen erkekleri. bir de bununla kaykayı..geçtim gittim zaten.
P.S. (2) karşı çıkanlar, vakit kaybı olduğunu düşünenler olsa da nasıl defalarca aynı şarkı aynı albüm defalarca dinlenebiliyor, bazı romanlar ve bazı filmler de aynı şekilde defalarca okunabilir, seyredilebilir (geçen gün bunu düşündüm: "insanların ne düşündüğü bayağı umrumda değil". aslında düşündüğüm tam olarak da bu değildi. düşündüğüm; birçok konu hakkında ne düşündüğümün insanlar nezdinde nasıl algılanacağı, kabul görüp görmeyeceğinin umrumda olmamasının yine bazı insanlarda yarattığı rahatsızlık ve "şuna lafı sokarak dersini vereyim" duygusu. evet düşündüğüm buydu), . kürk mantolu madonna'da şahsen eksik kalmışım, tek seferle yetinmişim. oysa eminim defalarca okunacak romanlardan biri kürk mantolu madonna. okuduğumda ne sevmiştim. * 2 diyelim o halde, en azından şimdilik.
Tuesday, September 25, 2012
to whom it may concern # 6
Şöyle afili bir kaykay yarası olsun isteyen kızlardanım...Muhtemelen garip, de değil aslında. Herkesin derdi başka. Her gün bir başka bomba ile gelen # 8 bir yenisi ile geldi; "kaykay yapmayı düşünüyorum". Sonuç tabii ağzımdan sular akarak bakakalmam ve başka bir dünyaya, boyuta geçmem. it=it . nokta.
Thursday, July 12, 2012
Wednesday, May 2, 2012
Motto # 4
Monday, April 16, 2012
Sunday, April 1, 2012
to whom it may concern # 3
Tuesday, March 20, 2012
Saturday, February 11, 2012
Monday, December 19, 2011
to whom it may concern # 19
Wednesday, December 7, 2011
Subscribe to:
Comments (Atom)




















