Thursday, May 29, 2008

Yaz akşamı kaçamağı


Güzel bir yaz akşamı kaçanmağıydı. Patates kızartması, bira, E., dedikodu, kıkırdama, ışıl ışıl parlama hali, haliyle yaşanan çekim hali, yaşanan çekim halinde kıkırdama ve şaşkınlık hali... Güzel bir yaz akşamıydı, güzel bir yaz akşamı kaçamağıydı.
Herhalde hiçbir zaman patates kızartmasına karşı koyamacağım. Tavlanmam için muhtemelen en kolay yol. Koy masanın üzerine patates kızartması ve güzel bir hardal ( delizia, la maille), tamamdır, kalkmam masadan oturur sohbet ederim. Hele bir de sparklin' halim varsa işte Godiva olarak otururum masada saatlerce.
E. ile de kıkırdamayı özlemişim. Eski günlerin yani elde şişe ile içildiği günlerin ya da daha da eskiden SP günlerinin arkadaşıdır. Dosttur. Tesadüfi bir buluşma iken sıcak geçen ilk yaz gecelerinin anısı oldu.
P.S. Gerçekten ne kadar çok içiyormuşuz eskiden onu konuştuk. Şişe ile içmek ne ya? Nasıl bir akla hizmettir? Ayrıca arka arkaya her gece çıkılır mı, çıkıp da o kadar içilir mi? Ama ertesi gün kalkıyormuşuz sabahın köründe (hem de hiç kusmadan) şimdi öyle olmuyor şimdi o kadar da içemiyoruz onu farkettik. Acaba erken mi tükettik karaciğerimizi? Anlaşılan gayet gereksiz bir hareket olmuş o zamanlar yaptıklarımız.
P.S. (2) Kimi günler sparklin' günleri oluyor insanın hayatında ve müthiş bir eğlence yaşanıyor (susan miller.com). Dün sparklin' bir gün, sparklin' bir gece idi. Anlatabilir miyim, hayır, ama öyle idi. Hani "şahidim mavi gece" derler ya bizimkinde yalan olur da, benimki E. idi, ben de onunkiyim.

No comments: