Wednesday, May 14, 2008

Taşıyabilmek

Oldum olası erkeklerde takım elbiseyi çok beğenirim. Smoking/tuxedo olmasına, papyon takılmasına gerek yok. Siyah ceket pantalon takım, içine yelek de gereksiz, beyaz gömlek ve siyah kravat. Söyleyince güzel ama bu herkesin taşıyabildiği bir şey değildir. Her erkek takım elbise erkeği değildir. Olmuyor, güzel durmuyor boynu kalın çıkıyor, göbeği çıkıyor, bazen fazla geriyor kolları filan kısacası olmuyor işte. Bir de türk erkeğin de daha da zor bu takım elbise hadisesi. Nedense bir şeyler kötü gözüküyor, sakil duruyor.

Malum kraliçe burada; adab-ı muhaşeret kurallarına uygun yemekler, gezintiler derken tabii yemeklerde smokin zorunluluğu var protokol gereğiVatandaşlarına veya ülkesinin önemli günlerinde smokin veya frak giymeye itibar etmeyen Abdullah Gül'ü boynunda sünnet çocuğunu andıran papyonu ve smokini içerisinde görmek çok gülünçtü. Ta ki karısını, karısının kafasını ve arkadan sallanan bezimsi nesneyi ve kıyafetini görene dek. Gerçekten çok gülünç bir görüntü çıktı ortaya. Benim taktıklarına bir itirazım yok; o taktıklarını, kapatmayı bana dayatmalarına ve bir de estetik olarak göz çirkinliğine itirazım var.
Kısacası eski tabirle reis-i cumhur Abdullah Gül smokini taşıyamıştı dün geceki yemekte. Herhalde hayatı boyunca da taşıyamayacak. Bir de ben öyle bir pozisyonda olsam eski büyükelçi veya protokol müdürü gibi birisinden ders alırdım. Öğrenmek için. Elbette sıradan bir insan her türlü adab-ı muhaşeret kuralını bilemez bilmek durumunda da değil ama o yerin o konumun getirdiği bir ağırlık var ve layığıyla yerine getirmek gerekir çünkü bir reis-i cumhur sadece kendisini, kendi şahsiyetini temsil etmiyor. Aksine bütün bir milletin görüntüsünü yansıtıyor. Bir ayna gibi.

P.S. Geçenlerde kendisi fantastik bir şahsiyet olan bir arkadaşımla fantastik bir saatte fantastik bir telefon konuşması esnasında artık kot-tişört değil de takım elbise giyineceğini söylemişti. Açıkcası heyecanla karşılamıştım. Metaforik, mecazi bir ifade de olsa. İşin doğrusu taşıyabileceğini düşünüyorum-metaforik bir ifade de olsa. Ancak ilk düğmesi daha şimdiden patlamaya niyetlenmiş gibi gerildi, sıktı. Düşmese, patlamasa bari...metaforik bir ifade de olsa.

P.S.(2) Smokin, takım elbise öyle sadece uzun ince erkeklere yakışır diye bir durum yok. Hemen olay sadece fiziksel görünüşe geçmesin. Mesala Tony Soprano. Maşallah haza ayı kendisi ama takım elbise ne kadar yakışıyor. Demek ki sadece boy, kilo ile ilgili değilmiş.

P.S.(3) Beğendiğim insanlardan kendisi, o yüzden onun smokinli resmini koyayım dedim. Closer filminde herkes Jude Law'a bakmış ben ise kendisine. Dikkatimi ilk çekişi Robert Altman'nın 2001 yılı harikulade filmi Gosford Park filmindeydi. Seviyorum, küçük Clive'lar yapmak istiyorum kendisinden...

No comments: