Saturday, August 4, 2007

Sıkıcı diyaloglar, sıkıcı konular

Hiç anlamadığım olaydır, neden insan durup dururken spor salonunda muhabbet etmek ister? Ya da ben istemiyorum, onu biliyorum. Terlemiş, nefes nefese, bir amaca yönelik hareketlerde bulunurken neden elin herifi ile konuşmak isteyeyim? İstersem belli olur zaten, ben bir şey yaparım, gülümserim filan. Hiç ortada böyle işaretler, bakışmalar, niyetler vs yokken "neden" diye sormadan edemiyorum. Gerçekten bazen gündelik hayatta bazı konuşmalar, bazı hareketler çok sıkıcı oluyor.

* " 3 çocuğu varmış ama babalarından ayrılmış, 4. yü şimdiki sevgilisinden yapacakmış, hamileymiş "... Of of of ! Bir Jerry Hall, bir de bu kadın. Mütemadiyen ürüyorlar. Çocuğa itirazım yok, yapan yapsın, ne için, ne amaçla da yaparsa da yapsın, umrumda değil. Kendim için de yapmam demiyorum, yaparım (hem şu aralar daha da bir inandım bu konuda çok iyi olacağıma, benimle onun beraber güzel olacağına ), güzel de olur, benden bir tane daha, şaahne ama kime ne? Sürekli olarak "üreyen" kadınları tarif edemediğim, ifade edemediğim şekilde ... buluyorum. Dediğim gibi düşümcemi ifade edemiyorum tam olarak ama iyi gelmiyor, samimi gelmiyor hatta bir şekilde "bencil" geliyor. Ama annelik "kutsal" konumda olduğu için bunlar ifade edildiğinde "gaddar" ve "acımasız" olarak nitelendirilmek işten değil. Oysa ki bir sevgi boşluğunun dışa vurumu gibi geliyor ya da başka birçok şey.

P.S. Ayrıca o bele kadar uzayan saçlar nedir ya? "Kezban şehre indi" misali. Ama lütfen sarışınız, hem de doğal, o halde gösteriririz. Annesi de böyle bunun, demek ki yapacak bir şey yok.

No comments: