Tuesday, August 28, 2007

Sadece...

Bazen, bazı insanlardan gelen davranış biçimlerini çok gereksiz buluyorum ve "ya ne gerek vardı şimdi buna" diye düşünmeden edemiyorum (bazı insanlar kavramı yakınlarımı kapsadığı için daire oldukça küçük aslında) . Oturup karalar bağlamıyorum elbette ama gereksiz şekilde yorucu buluyorum. Ruhum yoruluyor. Oysa ne gerek var bu tip saçmalıklara, manasız ses yükselmelerine, iğneleyici laflara. Bahar aylarında sanıyorum, Lapsus Clavis bloguna muhteşem bir başlık atmıştı "konuşacağımıza sevişsek" diye yani böyle anlarda şu lafı anmadan geçemeyeceğim. Söylemek istediğim neden her şey iyi, yolunda giderken bir anda abuk bir hareket yapılır ve karşıdaki ile gerilinir. Gerek yok ki bunlara. Cidden. Her şey iyi, hoş, mutlu mesut rayında, böyle saçma salak konuşulup gerginleşileceğine, sinirlenileceğine tamamen fani güzelliklerden, eğlenceli şeylerden bahsetsek. Herkes için daha iyi değil mi? Ne de olsa her iki taraf da biliyor ki life is for real, acıtınca zaten acıtıyor, ama o acı da paylaşılıyor zaten, o halde neden o zamana kadar eğlenebilinemesin, karşılıklı beraber gülünmesin? Fikrim, düşüncem budur.

P.S. Konu ile hiç alakası olmamasına rağmen: Karşı cinsle tokalaşmanın gizli kodları var mı? Varsa hemen öğrenmek istiyorum ne anlama geldiğini. Mesela karşı cinsin eli bilekten ne kadar ileriye kadar gidebilir? Giderse ne anlama gelir ya da bir anlama gelir mi? Bir anda kendimi age of innocence romanında, filminde sandım.

No comments: