Saturday, July 28, 2007

Dancing queen


Hiçbir zaman Abba hayranı olmadım. Biliyorum, benden bir önceki kuşak gençliğinin pop dinleyen kısmının grubu Abba'dır, güzel şarkıları da vardır ama işte o kadardır bana göre.
Gemiler gelip gidiyor, yaz mevsiminde olduğumuzu iyice belli ediyorlar. Haftasonları demirleyenlerde her daim eğlence var. Gündüz ayrı, gece ayrı. Geceleri daha çok bizim "her şey dahil 50 lira" işletmeleri tadında, piyanist şantör çalıyor söylüyor tahminimce, yolcular da yemekten sonra dans ediyor. Geceleri dürbünle bakılsa da gözükmüyor bir şey ama gündüzleri tamamdır, her şey gayet net, sanırsın lcd ekran. ("her şey dahil" yerlerden de zerre hazzetmem bu arada, adımımı atmam. pansiyonda kalırım daha iyi).
Az önce gemide Dancing Queen çalıyordu. Bir yandan da sahilde bir yerlerde havai fişekler patlıyordu. Birden içimde gün içerisindeki belki de ilk sparkle oluştu ve post most umrumda değilken elim kelimelere gitti.
Güzel histir Dancing Queen gibi olmak, hissetmek. Bunun muhteşem olmakla, çok iyi dans etmekle, en güzel, en yakışıklı, en alımlı, en akıllı, en, en, en olmakla bir ilgisi yok; sadece içindekini hissetmekle ilgisi var. Hissediyorsundur ya da hissetmiyorsundur. O, oradadır, ya da değildir ve hiç olmamıştır, hiçbir zaman da olmayacaktır. Hani ecnebilerin sparkle dedikleridir bu.
whatever ...
Dancing queen, moody queen, mean queen, happy queen, sad queen, blue(s) queen, terrified queen, over-reacted queen, over-sized queen, over-excited queen, over, over queen ama neticede at the end "queen is queen".
P.S. Göründüğü kadar moody ve metaforlarla yüklü bir post değil aslında bu. yani bir sorun yok. elma yine elma. "sadece" ...
P.S. (2) m. - "sen merak etme karpuzu, ben keser, ayıklari dolaba koyarım tatilden dönünce". Ben gidemiyorummm onlarla. malum sebepten. pompéi'nin lavlar altında kalması yüzünden. benim için önemli bu haftada hemen hemen kimse yok burada (biri l.a.'da, biri barcelona'da, diğerleri bodrum'da, ben de elektrik santralında. hiç glamour değil).

P.S.(3) havai fişek demişken... hâlâ patlıyor ama neye, kime bilmiyorum. geçen yaz birkaç gece üst üste kotramsı bir şey yanaşıp arka arkaya patlatmıştı havai fişekleri bizim sokaktaki birine ve o ân kişilere, olaylara, durumlara nadiren gıpta ile baktığım ândır diye itiraf etmek durumundayım. fire work queen ? hiç sanmıyorum, hiç olmadım.

P.S.(4) Gecenin son raporunu vereyim de tam olsun. Dolunay var bu gece. Şu an tam tepedeve denizin üzerinde bembeyaz yansıyor. Gerçek bir dilek dileme zamanı. Sparklin' moment. Dolunay, denizde yansıma, havai fişekler. make a wish, dear...

No comments: