Sunday, September 30, 2007

P.S. XII

*alt başlık: hırs/hırslı/hırssız

Manasız ofis taşınması sebebiyle artık araba ile gitmek durumundayım. Hiç bayıldığım bir durum değil iken konuşulan konu olan bir durum olmuş kapalı kapılar ardında. "aaa arabası varmış da kullanmıyor muymuş?", " aaa araba kullanmayı bilmiyorsa neden ikinci el değil de sıfır almışlar?" gibi gereksiz cümleler dönüyormuş. Hakkımda konuşulmasını açıkcası pek önemsemem çünkü gereksiz insanlar gereksizce konuşuyordur, üzerinden geçip gidilmesi gereken durumdur.

Ne var ki üzücü olan konuşanların çoğunlukla kadın olmasıdır. Neden bu kadar zordur kabullenmek, beraber çalışabilmek? Neden insan kıskanır ki? Neden güvenmez ki kendisine? Herkesin yapabileceği veya yapamayacağı şeyler var, kişi bilmeli kendisini. Neticede her zaman, kim olursa olsun, arkadan daha iyisini yapabilen, daha iyisini bilen bir başkası gelecektir, nedir o halde bu hırs? Her şeyi yapmak isteme ve her şeye sahip olma hırsı? Sevmiyorum hırslı kadın. Hırsından kariyer, evlilik, çocuk yapan, hırsından kötülük düşünürken gülücükler saçan, hırsından her şeye atlayıp sonra da beceremeyen ama bu sefer de başarısızlığın ezikliği ile daha da hırslanıp kötüleşen tiplemeden hazzetmiyorum.

Daha doğru bir ifade ile hırsa asla karşı değilim ama hırs denilen şey kişinin önünü açmalı, önünü açma çabasında ilerlerken yıkıp geçmemeli ya da farklı bir ifade ile makyavelist olmamalı. İnce bir çizgi işte. Kendi ince çizgimde gayet başarılı olduğumu düşünüyorum ama neden gündeliğimde olduğum gibi fevkalade bir anotherstar halinde coşmak varken gergin veya tetikte olmak durumunda olayım ki? Gayet yorucu işler bunlar. Hayat fanii, yüreğimi yormaya değmez.

* Söylenme ile başlamışken öyle devam edeyim. Resimde görülmese de kızın kırık olmayan ayağına giydiği ayakkabı incecik demirden topuklu bir stiletto (beğeniyoruz orası ayrı). Yani kırık ayakla da olsa red carpet'tan geri kalınmıyor. Kalınmasın tabii de neden sağlam olan ayağa stiletto giyilir ki? Zaten yürüyemiyorsun, hafif topal konumundasın diğerini de tehlikeye atmanın ne alemi var? Giy bir tane babet olsun, tamam havalı olsun, varsın manolo blahnik olsun babetlerin markası da. İşte bu da bir hırs göstergesidir. Vahim olan hırs kimi zaman insanı gülünç hale de sokar.


Ama yine de bugün pazar, her şey hafif, rahat, tiril tiril ve keyifli olmalı yani never on sunday...İşin ilginci ben niye pazarları eleştiride, kinayede coşuyorum orası komik asıl.

No comments: