Sunday, September 2, 2007

Never on sunday III

Şahsımdaki sorumluluk duygusunu bu sabah 6 civarı müthiş bir sandoz ve cin-to etkisi ile yatıp 10'daki uçağı kaçırmamak için 8'de resepsiyonun uyandırma telefonundan (kendiminkini hiçbir şekilde duymamışım) sonra 5 dakikada giyinip havaalanına gittiğimde bir kez daha gördüm...

* Kısa da olsa her şey maviydi benim için geçtiğimiz günlerde. Çocuk gibi sudan çıkmak istememek, sürekli oyunlar icat etmek nasıl bir şeydir ya? Fantastik 4'lü misali (bir de + ları eklersek) fantastik bir kısa tatil oldu. Deniz, mavi, gölge (bana), güneş ( r.,b., ve tabii neredeyse zenci rengindeki m.'ye), yemek,balık, içki, rakı, cin-to, sandoz, deniz gözlüğü, güneş yağı, mucizevi yağ karışımı, kocaman bavul götürüp giyecek hiçbir şey bulamamak, yeni arkadaş, aynı doğum günü, arjantin planları vs vs vs ... sonuç pek de güzel, çok da güzel.

* Dün gece benim her zamanki yanlış insana, yanlış mesajı gönderme durumum-yine- gerçekleşti. neyse ki gönderdiğim kişi çok gülmüş ama hiç sinir olmamıştır, hatta hoşuna bile gitmiştir.

* Fantastik (dün) gece konuşmaları... her şey fantastik güzellikte şu hayatta valla.

* Denizde gördüğüm bir manzara dikkatimi çekti. Neden yeni doğum yapmış ( ya da üzerinden 1-2 yıl geçmiş) anneler bebekleri ile o güneşin altında denizde debelenirken adamlar ortada yoklar? Çocukları ile mıç mıç bebek dilinde konuşan annelerden ve cıyak cıyak ağlayan çocuklarından hazzetmesem de belli bir sempatim var neticede ve onları suda bebekleri ağlamasın, korkmasın diye eğlemeye çalışırken sarfettikleri çabayı ve aynı anda adamları sahilde elinde gazete ve telefon ile görmek epey acayip geldi bana. Kendimi düşündüm o sahnede; çocuk yapmışım, deli gibi yoruluyorum, uykusuzum, kıçım olmuş bir dünya, vücudum deformasyon içerisinde ve tatilde ben suda bebekle debelenirken beyimiz, o , sahilde pek sakin bir şekilde telefonla konuşacak, kitap okuyacak. Yemin ediyorum vururum topuğundan.

* R.'ye sürekli kurduğum ve tatilin cümlesi: "piiişttt, çok mutluyummm".

* anotherstar & B. : my favorite game, the cardigans
kiralık arabada, virajlı bodrum yollarında: tracey thorn, grand canyon. ben çok bayılmam ama şarkının düzenlemesi güzel.

* Nasıl bir insan duymayıp duymadığını kıçından oldukça fantastik bir şekilde uydurabilir? Herhalde dün gece kısa süreli bir gerginlik yaşatan bombasıyla M. buna en iyi örnektir.

* Gerçekten asıl bombayı unuttum: artık beyaz tenli değilim...gölgede bile olsam güneşten yandım (tabii bana göre) ve duru beyaz tenim gitti yerine esmer bir renk geldi. ne yapsam bilmiyorum ki ? kaç günde açılırım acaba?



2 comments:

Anonymous said...

buraya resmini koyduğun gözlüklerinle denize girmeden çektiğimiz resmi yayınlamak istiyorum ben burda ama!!!
1 saat 20 dk'lık yüzme seremonisi öncesi alınmış foto, tahminimce o gözlüklerle verilebilecek en güzel, en muzır ve sempatik fotodur!!!

Anonymous said...

:))) demiştim çok seveceksin diye.
umarım benim aldığım keyifi sen de almışsındır.
Ama ne olursa olsun gelebilmene çok sevindim.
Bizi bu önemli günde yalnız bırakmadığın için ayrıca teşekkürler.