Wednesday, April 25, 2007

Yolunu değiştirmek


Tam evime geleceğim yürüyorum Galatasaray'dan müziğimi dinleye dinleye, uzaktan dükkanın önünde dükkan sahibi çocuğu görünce anında geri dönüp, artık kapanmış olan Koyu Kahve'nin önündeki uzun merdivenlerden çıkmayı dahi göze alarak bir üst sokaktan geçerek çıktım mahalleye. Nedeni ise bazen çok tanımadığım, haliyle de bir paylaşım içerisinde olmadığım insanlarla konuşmaya, muhabbet etmeye üşenmiş olmam.

J.A.'nın doğum günü hediyesini aldığım antika dükkanın sahibiydi bugün yolumu değiştirten.

Doğum günü günü, yemek organizasyonunu halletmiş, pastayı mekana bırakmış, mekanda masayı teftiş etmiş ancak halen güzel ve anlamlı bir hediye bulamamış şekilde koştura koştura eve giderken yeni açılmış olan bu dükkanı görüp, girmiştim. "Güzel ama fazlasıyla büyük objeler" diye düşünürken J.A'nın gerçekten seveceği, hoşuna gideceği art-nouveau bir obje bulup almaya niyetlendim. Ancak üzerimdeki nakit para yetmedi ve dükkan da yeni açıldığı için kredi kartı henüz geçmiyordu. Ben neyse filan diye bırakırken beni hiç tanımayan çocuk, gerçek bir nezaket göstererek "sonra verin isterseniz, yalan söyleyeceğinizi zannetmiyorum" dedi. Ben de akşam taksiyle geçerken mutlaka uğrayacağımı, isterse üzerimdeki nakit miktarını bırakabileceğimi, hatta kaçma ihtimalime karşı telefonumu verebileceğimi filan söyledikten sonra J.A.'ya pek güzel bir hediye almış, ilk defa girdiğim dükkana borç takmış ve telefonumu bırakmış vaziyette çıktım. Dediğim gibi borcumu akşamında önünden taksiyle geçerken ödedim, tekrar nezaketi için teşekkür ettim ve devam ettim.

Ne var ki, artık telefonumda kendisinde olduğundan dönem dönem "anotherstar hanım yeni mallar getirdim ilginizi çekebilecek, uğrarsanız sevinirim" diye aramalar ve her önünden geçişte mutlaka 5 dakikadan az olmayacak şekilde konuşmalar vs gerçekleştiğinden, artık bugün yolumu değiştirdim. Yani o günkü jestine diyecek hiçbir şeyim yok teşekkürden başka da, ben bazen çok sıkılıyorum neredeyse hiç tanımadığım insanlarla sohbet etmek durumunda kalmaktan. Bunu yapacağıma, gereksiz yere gülümseyeceğime, " ya evet, öyle mi?" diyeceğime, yapmamayı tercih ediyorum, böylece kendim gibi oluyorum, daha dürüst geliyor.

Muhtemelen herkes arada bir, karşılaşmak istemediklerini görünce yolunu değiştiriyordur, görmezden geliyordur. "Aaa nayır, ben asla yapmam böyle kaba davranışlar" diyene çok inanmam da, insanın değer verdiğini düşündüğü biri ile yaşaması hoş bir duygu değildir yine de. En azından bunu yapmıyorum , o kadar domuz değilim (yine de belli olmaz, tepem atarsa gözünün içine baka baka görmem valla).




1 comment:

Anonymous said...

mademoiselle, simdi sen de biliyorsun o smslerin bir ticari muessesinin masum cagrilarindan olmadigini, lutfen :)