Tuesday, April 10, 2007

Like a rolling stone


Akşam üstü B. ve M. tarafından ekildikten sonra "yalnız gideyim bari" diye düşünürken Izzy'nin telefonu ile festivalin çok konuşulan filmlerinden Factory Girl'e gidildi. Başrolünde Sienna Miller 'in oynadığı ve 60'lı yılların it-girlEdie Sedgwick'in hayatının anlatıldığı film.
Film pek matah değil, Sienna Miller güzel, it-girl 'ün asıl hayat hikayesi de muhtemelen eksik anlatılmış.
Film belki sadece insanın yaşadığı çocukluğun, aldığı yaraların, derinlerdeki acının derecesinin bir şekilde önemli olduğunu görülmesi açısından ilginç olabilir. Süreceği hayatındaki izleyeceği yolun belki ana çizgisi bu temellerden geçiyor. Kendine güven, kendini sevme de biraz bunlarla alakalı.
Güzel ama yaralı kadınlarda içindeki azabı dindirmek için kendini çirkinleştirme durumuna sıklıkla rastlanır. Edie Sedgwick'te ya da yine bir Andy Warhol ekürisi olan Nico'da rastlandığı gibi (meşhur muz kapaklı Velvet Underground albümündeki Nico). Oysa ne kadar güzel bir kadınken kendisini nasıl da kendi tercihiyle karartmıştır.
Bob Dylan Like a rolling Stone şarkısını 1965 yılında yayınlıyor ve her ne kadar bir dönem aşk yaşadığı Edie Sedgwick için yazdığı şarkı bu olmasa da sözleri epey bir manidar. "once upon a time you dressed so fine" diye başlar ve gider (ayrıca güzel şarkıdır)...
P.S. Bütün bunların dışında yarın Beyoğlu, Beşiktaş Belediyeleri'nde 30 saat su kesintisi olacakmış. 30 saat bu ya. Şaka gibi resmen. Ne o İstanbul'un Soho'sunda oturuyoruz ama küvette su depoluyoruz. Pek "retro". Yarın artık kafeler cumhuriyetinden denize doğru kokular yayılır...

1 comment:

Anonymous said...

kuvete su doldurmak ile " herseyin farkindalik", brava!