Saturday, April 7, 2007

Ben ve o

Dün nihayetinde F.A. ile uzun zamandır yapmayı düşündüğümüz yemeği gerçekleştirebildik. Zaten bir önceki gün mail ve o maile iliştirilmiş eski bir resim atarak beni yerlerde süründürmüş bir insan olarak kendisinin, muhtemelen biraz da bu yüzden ısrarıyla yemeğe gittik.

Mekan seçiminde F.A.'nın 20:45 takımıyla barışmış olması etkili olduğundan hem yemeğe hem de maçı seyretmeye Merih Meyhanesi'ne gittik (f.a.'ya göre burası balık pazarı'ndaki halen ayakta kalan, düzgün eski meyhanelerdendir; "saki" dışında da kendisi balık pazarı'nda başka yerlere itibar etmez).

Gecenin bombası ise F.A.'nın mekandan içeri girdiği andan masaya oturana kadar "abi hoşgeldin" diyen her garsona, "kızımla yemeğe geldik, maç seyredeceğiz ama o fenerli ne yazik ki " demesi, haliyle mekana maç seyretmeye gelmiş kelli felli GS'lı adamların şöyle bir göz ucuyla bakması oldu.

Güzeldi ... Ağustos'ta 60'ına basacak olmasının da etkisiyle daha bir duygusallaşıyor, yaptığı işe tutku duyması sebebiyle çok çalışıyor ve bazen fazla duygusal olabiliyor. Ne var ki salt benimle ilgili olarak değil bu, sevdiği birçok şey ile ilgili olarak böyle hissediyor (gs bile buna dahil). Neticede iyi geldi bu yemek bize, her şeyden ve hiçbir şeyden konuşmak içimizi rahatlattı, bir kez daha sahip olduğumuz şansı gösterdi. Bunun dışında tahmin edileceği gibi maçın sonucu F.A.'yı derinden yıktı ve bir de sanki benim suçummuş gibi "bir daha seninle seyretmeyeceğim GS maçlarını" dedi.

P.S. F.A. gece boyunca gönderdiği resmi anımsatarak, "nasıl ama lacivert saboların" deyip durdu.

1 comment:

Anonymous said...

Babalar iyidir, kiymetini bil Another.