Sunday, September 14, 2008

Never on sunday: nyfw

Bitti herhalde diyerek ben de bitireyim dedim serin anları olabilecek tom waits ve frankie dolu bir pazar gününde bitireyim.
Bu komik görünüşlü kadın Patricia Field. Yani Sex and the city'nin stilisti. Yani kimi o zaman dizideki o ucube, giyilmesi imkansız derece gülünç kıyafetleri o insanlara giydiren kadın. Burada yine genel komiklik haline göre derli toplu giyinmiş ama o esmer tenine yaptığı kıpkırmızı saçlar yok mu..? Fakat Sex and the city süresince Sarah Jessica Parker gibi ikinci sınıf ve diziye kadar hep yan rollerde yer alan bir oyuncuyu kimilerine hatta çoğunluk beğenisine göre ikonik bir hale getirmiş olması da başarıdır.
Zac Posen partisinden iki manken. Coco bir şey ve Isabeli bir şey (artık birçok ismi, bir detayı aklımda tutmuyorum). Bence soldaki yani Coco something kıyafeti ve hoşluğu ile Isabeli'ye basar diyeceğim ama bir yerde fazla "çocuk" gözüküyor yani yetişkine değil de küçük kız çocuğuna bakar gibi hissediyor insan.

İngiliz Gülü New York gecelerinde...Platin saçındaki siyah meç beni deli etse de tarzı olduğunu hatta hatta moda ile pek alakalı olmayan şekilde tarza sahip olduğunu kabul ediyorum. Fakat mücevherlerine ağzım açık kalıyor. Neredeyse Elisabeth Taylor'ınkiler kadar cüretkar.
Hollywood'un Natalie Portman veya Jodie Foster gibi okumuş olanlarıdan ama onlar gibi güzel karizmatik değil de ezik tipli görünenlerinden. Bu kızın nasıl tutunabildiğine halen anlayabilmiş değilim ama demek ki ben bu konuda cahilim ki kız hala ortalıklarda. O kötü duruş, camdan bakan mahalle kızı ifadeli gülümseyiş, kötü elbise, kötü çanta ... Çok sıkıcı.

Ne yazik ki sıkıcılarla bitiriyorum. Zac Posen'nın bir şeyi (aynı soyadını taşıyorlar). Elbise aslında güzel ama taşıması çok zor bir model. 20li yıllar çarliston kıyafetleri gibi bir tasarım. Saten. Bence bunu giyenin ya uzun ve ince olması ya da elbisenin tüm gözükmeyen ama hissedilen dönemsel ağırlığını taşıyabilecek kadar karizmatik ve özel olması gerekiyor. Yani çirkinlik güzellik meselesinden ziyade taşıyabilmek, hissedebilmekle ilgili. Kız da yine çirkin ve güzellik hadisesini geçiyorum ama saçına bir taç takabilir, farklı bir şekle sokabilir ya da bir küpe takabilirdi.

whatever...

New York Fashion Week bitti ben de sıkıldım zaten. Fani işler bunlar çok itibar etmemek, ehemmiyet vermemek lazım. Ama bu ülkede, her türlü pisliğin olduğu bir yerde günü güldüren oluyor eğlendiriyor. Yoksa unutturmuyor. Sadece placebo etkisi yapıyor.

No comments: