Monday, February 23, 2009

Oscar eğlencesi

Bugün cuma olmasa da şu manasız sulu karlı güne bir eğlence gerek, hem de oscar eğlencesi gerek. Sabaha kadar televizyon önünde törenin sonuna oturan manyaklardan olmadığım için gazeteleri okuduğumda öğrendim kim kazanmış kim ne giymiş diye. Kimin kazandığı başka bir şey; neticede Oscar sahipleri her daim yeteneğe değil başka faktörlerin ön plana çıkmasına göre belirleniyor. Neticede Oscar Ödülleri sinemadan ziyade Hollywood ve glamour bir yaşamın simgesi. Sinema söz konusu olunca işte o zaman Cannes veya Berlin festivallerinin yanında Oscar'ların esamesi ötmez. Oscar dediğin goodie bag, muhteşem kıyafetler, törenin ardından verilen partiler, balolar filan. Ha seviyor muyuz? Elbette; eğlence üzerine eğlence. Ama itibar söz konusu olunca...Eh orada durmak lazım biraz.
whatever...




O kadar rüküş o kadar kabus kıyafetler var ki birisinden başlamak lazım. Fonda Ailesi'nin torun serisi Bridget Fonda. Bizim Singles filmi ile sevip beğendiğimiz Bridget Fonda annesinden hiç mi hiç feyz almayarak facia bir elbise ile gelmiş törene. Gerçekten de kasaba meydanındaki yaz düğününe katılan biri gibi kıyafeti. Rengi, deseni eldeki çantası ile o kadar kötü ki kullanacak tanım bulamıyorum.

Kabus 1'den kabus 2'ye gelirsek Las Vegas kumarhanelerinin üzerinde bulunan lüks ama iğrennç dekorasyonlu otellerdeki perdelerden birisini üzerine geçirmiş gibi duran Beyonce. Bir insan neden böyle bir şey giymek ister ki..?
Hiç mi hiç beğenmediğim kadın Tilda bir şey. Ancak üzerindeki satin Lanvin takımı çok beğendim. Belk saten olduğu içindir ama güzel taşımış. Üstteki bluz belki daha beyaz olabilirdi ama bence yine de gayet güzel.
Sıradan olmasa da komşu kızı güzellerden Jennifer Aniston ve Valentino Couture elbisesi. Hem zarif hem alımlı hem de kendisi gibi. İşin doğrusu beğeniyorum Jennifer Aniston'u ama asıl beğenim Angelina Jolie'dir. Neden mi? Bence küstah bir güzellikte olanlar daha alımlı geliyor. Böyle kırılgan, prenses görünümlüler ise güzeller ama komşu kızı, mahallenin güzel kızı işte.
Nedense beğeniyorum Marisa Tomei 'yi. Atelier Versace elbisesi ve Van Cleef & Arpels bileziği ile Oscar'ın güzellerinden. Gerçekten de buradan gözükmese de bilezik o kadar gösterişli ki başka hiçbir şey takmaya gerek yok ki zaten o da takmamış.
Güzel kız güzel elbise güzel tırnaklar derken Natalie Portman. Sade ama güzel ve alımlı. Ayrıca öyle ayak bileğinden kabaran bir elbise giymediği için tebrik etmek lazım kendisini.
Kadın kim bilmiyorum ama herhalde bu giyindiği gelinlik olsa gerek. Bahsettiğim ve tüm kıyafetlerdeki ayak bileğindeki kabarıklık budur. Yani bu bir tarz. Böyle gelinlikler de var ama ben hiç hoşlanmıyorum. Kendimi içinde hiç mi hiç düşünemiyorum
Ve işte güzel insan Angelina Jolie. Benim sevdiğim küstahlığa sahip bir güzelliği var. Brad Pitt ile de güzel ayrı da güzel. Elbise Elie Saab ama asıl zümrütler ihtişamlı. Küpeleri 115 elindeki yüzük 65 karat. Dümdüz siyah bir elbise (coco chanel'in dediği gibi une petite robe noire ) üzerine ihtişamlı mücevherler takınca başka hiçbir şeye gerek yok. Bitti.

1 comment:

Anonymous said...

ben beğenmiyorum angelina jolie'yi. ne sikime derman öyle dünyanın en mühim kadını havalarında olduğunu da hiç anlamıyorum. doğurdukça, evlat edindikçe karının götü kalktı da kalktı. bu psikolojiyle bizim "erkek anası" olunca kaynanaya iyice posta koyan kenar mahalle kızları arasında bi fark göremiyorum.
gayet de kötü bi oyuncu.

diğer yorumların ise yardı beni her zamanki gibi.