Sunday, December 14, 2008

Never on sunday: geç cuma eğlencesi

Yazmak bile istemezdim ama müthiş bir rüküşlük örneği olduğu için koydum. İfadesiz kadın oyunculardan (hatta çirkin) Claire Danes, üzerinde hiç mi hiç yakışmayan saten bir elbise ve bir NYC gecesi. Gece Miu Miu gecesi olduğu için elbisenin de Miu Miu olma ihtimali var ancak eğer öyle bile olsa- yani Miu Miu Miuccia Prada'nın zarif zevkinin tasarıya dönüşmüş hali dahi olsa- müthiş ucuz duran bir elbise.
Anna Wintour ve Vera Wang. Anna Wintour yine Anna Wintour ama bu sefer nedense her zamanki halinden daha bir şık daha bir kool gözüküyor. Vera Wang ise çoğu genç kızın rüyalarını süsleyen gelinliklerin tasarımcısı (eskiden burada satılmıyordu ama artık vakko'da satılıyor diye biliyorum), bilmem giyinsem Vera Wang mı giyinirim acaba?
Kate Moss ve yine müzisyen yine çirkin sevgililerinden biri. Adam zaten çirkin Kate Moss zaten güzel de bence elbise çirkin. O kadar seçeneği olan bir insan için ucuz görünümlü tek kol elbise gayet sıradan bir seçim olmuş. Hatta kötü bile olmuş denilebilir.İşte bu yılın elbisesi veya the it-item of the year. Burberry. Tüyden yapılmış bir elbise. Bence çok güzel. Ama insanın ömrü hayatında sadece bir kere giyilebileceği cinsten bir elbise bu. Öyle dönüp dolaşıp giyilecek bir elbise değil. Veya bir kere giyildikten sonra saklanır nice on yıllar sonra ve de aynı bedende kalınırsa vintage Burberry giyiyorum diye ortalıklarda salınılabilir. Ne yazik ki kıyafet ve moda konusunda oldukça zevksiz olan türk kadını da bu elbiseyi keşfetmiş.
Muhteşem bacaklı (hatta diz kapaklı) Hana Soukupova. Genelde giyinmeyi beceremediğinden, tarzı olmadığından uzun zamandır ilk defa kendisini bu kadar beğendim. Basit ama şık. Mini elbise üzerine deri mont, kış olduğuna aldırmadan çıplak tene ayakkabı. Tamamdır. Gayet şık gayet güzel (kesinlikle saçlarını toplaması gereken bir insan kendisi) gayet son resim olacak kadar tarz.
deri ceket demişken flatline hatta ve hatta daha eskiden köprüaltı kemancı günlerinden kalan bir motorcu ceketim olsa gerek. Acaba attım mı? verdim mi? nerede kim bilir?

Never on sunday...

No comments: