Sunday, December 21, 2008

Never on sunday: "aldanma aydınlanması"

Hiç gidilmeyen yerlere gidilen geceye son zamanların meşhur mekanı Issız lokanta da bunlara dahil oldu. Büyük ayıp edip halen gitmemiş olduğumdan sahibine merhaba demek istesem de kalabalık ve kötü müzikler beni geri itti (neyse kendisi tribün çocuğu olduğu için bugün arar maç öncesi "uğradım. yoktun çocuğum mekanında" derim).

Aldanma aydınlanması
ise yine çoğu zaman fantastik lafların sahibi M.'den ıssız lokantanın önünde geldi.

m. -sen herhalde inanmıyordun böyle bir olayın gerçekleşeceğine? dediğini yapacağına?
anotherstar- valla inanırım, neden bir insan yap(a)mayacağına yapacağım desin ki? ne gerek var?

Ve sonrasında - tebessüm ederek- aydınlandım. Aynen Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ndeki Halit Ayarcı gibi "ben aldandığımı anladım Hayrı Bey'cigim" . Ben aldandığımı anladım. Tebessüm ettim. Gittim.

No comments: