Friday, February 8, 2008

Varoştan zengine

Varoştan çıkıp olma hikayeleri her toplumda mevcuttur. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde olduğu kadar gelişmiş ülkelerde de rastlanır. Sadece bu rastlantının sıklık derecesi değişir o kadar.
Amerika'daki rapçiler işte buna güzel bir örnek oluştururlar (rap ile hip-hop farklı şeylerdir. bugün artık herkes rapçı ama hip-hopçı değil). Çoğu bizim aleni tabir ile kıro sayılabilecek bir tavır içerisinde: iğrenç ama bir o kadar pahalı mücevher (elbette jacob&co.) takmalar, yüzlerce odalık, her tarafından altın kaplamalar akan hafiften Scarface-Tony Montana tarzı evler, kapının önünde sıralanmış arabalar... sıkıcı yani.

Bunlardan en mütevazi ve en eğitimlilerinden sayılabilecek olan Pharrell Williams Louis Vuitton ile mücevher tasarımı anlaşması yapmış, adını da Blason koymuş (youtube'da reklamı var, ama her reklamı koymadığım için buralara onu koymadım). Ama çok kötü şeyler yok da gidip alır mıyım? Hayır elbette. O Louis Vuitton'nun içine ajanda almak dışında girmem; ne çantasını alırım, ne ayakkabısını, ne başka şeyini.
whatever...

Pharrell Williams'ı beğeniyorum diyeceğim sonra kadim dostum Sekvotka okuyunca "allah belanı versin senin, kurtulamadın şu kıro zevklerinden" diyecek. Beğeniyorum çünkü saygı duyuyorum müziğine, yaptığı işe, yoksa çirkin mi çirkin. Bir diğer böyle hiphopçu örneği Rakim. Hastayım kendisine.


No comments: