Thursday, February 14, 2008

Tel père tel fils


Babasına bak oğlunu al diyoruz biz güzel türkçemizde. Kool romantik Bryan Ferry ve oğlu Otis Ferry. Ne kadar da benziyorlar ama laf aramızda ben babasını 82'li oğluna tercih ederim. Kendisi maşallah 82'li değil en az 72'li duruyor ama tabii olmayan bir şey var. Çocuğumuz ayrıca İngiltere'de avlanma taraftarı ve savunucusu. İlginç yani bu devirde böyle şeyler. E tabii ecnebi dünyada, endüstri devrimini yüzyıl önce yaşayan ülkelerde insanlar farklı şeyleri konuşuyorlar; türban, örtünmek, örtünmemek, çığlak kadın resmi, alışveriş merkezinde ibadet vs konular pek itibar görmüyor.
whatever...
Kendisinin ne iş yaptığını bilmiyorum ama okuldan terkmiş. Babası da iyidir hoştur da yani işte pek romantik bir insan olmadığımdan benim için bir Tom Waits, bir Nick Cave değildir. Yine de Jealous Guy yorumu müthiştir. Gerçekten. Birden bir kıpır kıpır oldum Jealous Guy deyince. Kıskançlık ne sevdiğim ne de yaptığım şey değildir de, bilemiyorum birden güzel geldi kıskanç erkek. Ne anlaşılmaz bir şey değil mi kadın olmak?

No comments: