Wednesday, January 14, 2009

"wash and go"

Üşengeç bir insan olduğum için öyle her türlü aktiviteye katılmam, gitmem, çıkmam, bahane üretirim, "hastayım, başım ağrıyor, kıçım ağrıyor, çalışmam lazım, mutsuzum" gibi beyaz yalanlar söylerim, bunları inandırıcı kılarım vs. Ancak bazen de bu üşengeçliğimden hiç mi hiç beklenmeyecek hareketler yapabiliyorum. Sık değil ama bazen yapıyorum işte.

H. aradı, "gel oturuyoruz burada; giy bir şey üstüne hemen gel" dedi. Kapattım, zaten 500 kere izlemiş olduğum Chuck Bass'ın sezon finalini dahi bırakarak kalktım gittim, "I love jazz music" dinledim, K.Y.'nin kalın sesini neredeyse beynimde duydum, geldim.

Demek ki canım isteyince üşenmiyormuşum. Şaşırtıcı değil elbette.Tipik bir ben ve "sadece canım isteyince yapıyor olma" halim. Gerçekten birçok şeyi "sadece canım istediğinde" yapmasam şu hayatta epey iş başaracağım ama that's life. that's me.

Wash & Go'dur beğenilen saç modelim. wash & go. Hadi wash&kiss&go

2 comments:

Anonymous said...

biz arasak, çağırsak, kendimizi paralasak gelmezsin...
bi H. kadar olamadık yahu...
neyse barın arkasındaki şirinliğin & bira servisinle biraz biraz affettirdin bakalım!

anotherstar said...

ahahaha... ama evet barin arkadasina yakisiyorum sanki. eski kocamin barini alsaydim keske nafaka olarak....pre-nup yapsaydik alirdimmmmmm
ama ara sen de gelirim merak etme! ikna gucu onemli! ikna et, tav et tamamdir