Tuesday, January 20, 2009

Tarihe tanıklık



Tarih denilen şey sadece tozlu ve kitaplardaki eski hikayelerden, Çaldıran Savaşı'nın tarihini zorla ezberlemekten ibaret olmadığını düşünenlerden olduğum için tarihe tanıklığı da sonuna kadar inanıyorum.

Şu kareyi herhalde ilkokul 2-3 öyle bir zamanda Çiroz Marmara Sitesi'ndeki evde televizyonun sadece iki kanallı olduğu günlerden hatırlıyorum. İçerdeyken J.A. çağırıp "bak çocuğum seyret bu haberi, tarihi bir an bu, Soğuk Savaş sona eriyor" demişti. "soğuk savaş"ın 8 yaşındaki halime hiçbir şey ifade etmediği gibi ne kadar saçma bir şey yapıyorum zorunluluğu ile ekrana bakmıştım. Fakat demek ki hiç unutmamış, hep hafızamda tutmuşum. Yıllar sonra gördüğüm o sahneyi hatırlayıp tanıklığını ettiğim ânı unutmamıştım.
*
Son iki gündür Barack Obama'nın Beyaz Saray'daki başkanlığına dair haberlerin, gösterilerin televizyondaki HABER kanallarında uzun uzun gösterilmesine dair o kadar çok insandan negatif yorumları duyuyor ve okuyorum ki insanların cehaletine ve aptallıklarına inanamıyorum. Ve gerçekten "herhalde bu kadar sığ olamazlar" diye kendi kendime düşünüyorum.

Öncelikle bu olay çok ama çok önemli tarihi bir olay. Yani tarihe bir tanıklık söz konusu. Salt bir ülkenin değil dünya düzenindeki ilk sayılabilecek bir olay. İşin tarihsel, sosyolojik ve felsefi açılımlarına buradan girmeyeceğim - hiç gerek yok. cahili eğitemem ben- ancak Barack Obama'nın yemin töreni salt bir ülke bir millet için değil tüm dünya için tarihi bir an. Bunun bir haber kanalında gösteriliyor olması da tarihe tanıklık için büyük şans. Eğer çocuğum olsa oturtup seyrettirirdim. Anlamasa bile ona bu ânı yaşatırdım.
Bu, bahsi geçen olaya gereğinden fazla ilgi göstermek, abartılı bir duygu duymak değil bu. Aksine idrak etmek ile ilgili bir şey. Ne kadar büyük ne kada tarihi bir ân olduğunun idrakinde olmakla ilgili. Fakat insanın kendisi için bu bir şey ifade etmiyorsa onun devamı için zaten etmez. Etmesin de bence. İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur.

No comments: