Wednesday, August 27, 2008

Tatsız gündüz keyifli gece

Ne sevimli ne keyifli ne de neşeli bir gündü. Aksine huysuzdum. Bildiğin huysuz. Bir şey olmadığı gibi halledilebilecek de bir şey yoktu, haliyle üzerine konuşulacak bir durum da yoktu. Anlatamadım, bilemedim, 500 kere black çalınca yol boyunca belki de daraldım iyice.

Hal böyleyken yıllardır beni tanıyan ve bilen ve de güzel bir tesadüfle hatırımı soran, sorduğunda sesimden hoşlanmayan ve "hadi gel U. gelip seni alır bize gelirsin" diye Boogie Boy, verdiği London adresleri, cebime koyup "bunlarla plak alırsın" dediği poundlar, oyster card, miyazaki 'nin eski filmi, U.'nın technics 1210 çabaları, sakin bir şımarıklık, yıllara yayılan ve hiç garipsenmeyen bir şımarıklık, yarım kalan bir hell boy...

Beklenmedik zamanda insanın karşısına çıkan güzel sürprizler bir anda tebessüm yaratabiliyor.

No comments: