Monday, June 9, 2008

Abartılı hareketler, abartılı duygular

Bazen insanoğluna çok gülüyorum ardından da kendisinden çok sıkılıyorum. Özellikle de gereğinden fazla abartılı hareketler sergilediklerinde.
*
Sanal dünyaya dair düşüncelerim biraz katı sanıyorum. Seviyorum, eğleniyorum, tesadüfen tanışmış olduklarımı belli bir zamandan sonra belli bir yere koyuyorum ancak yine de bunların gerisinde kalan sanal dünyaya ve bu dünyanın sunduğu sanal yaşam gösterilerine çok itibar edilmemesi, büyük anlamlar yüklenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok daha kısa bir ifade ile "o kadar da ciddiye alınacak bir durum yok ortada".

Sanal dünya ve ortamları bir tiyatro sahnesini andırıyor bana. Herkesin en son oyununu sahneye koymaya çabaladığı bir sahne burası. Tiyatrocularda rastlanan kendini gösterme çabası ve her an sahneye çıkacakmışcasına sergilenen teatral tavır biz sanal dünyanın aktörlerinde de aynı şekilde yaşanıyor. Abartılı hareketler, abartılı duygu selleri, abartılı söylemler. Gören, okuyan, takip eden sanır ki dünyanın sonu geldi, insanlık sona eriyor ve ancak bu kadar abartılı hareketlerle bu kayıp ifade edilebilir. Gerçekten çok sıkıcı.

Evet, sanal dünya ve sundukları kesinlikle çok güzel ve çok eğlenceli ancak dışarda hepimizin yaşamakta olduğu gerçek bir hayat var. Gerçek hayatta da bu kadar sığ olunmasına, bu kadar mübalağlı duygu selleri ile kendini ifadeye gerek yok; gereklilikten öte buna uygun ne zaman ne de ortam var. Aksine gündelik hayat çeşitli web sayfalarının yarattığı sanal kahramanların, sanal abilerin, sanal dostların, sanal iletişimlerin etki edebileceğinden çok da gerçek, çok daha hissedilebilir bir halde akıyor.

Sabah sabah gelmiş olan yüzlerce küçük maili okuyup da çüş deyince yazmak aklıma geldi.

P.S. Manasız alınganlıklara da gerek yok. Şurada en ufak bir şey yazsam kendi üzerine alınma halinden kurtulunsa artık, ben de rahatlayacağım, blog da (sanal dünyada blog da bir canlı ya, ezmeyeyim şahsiyetini).

No comments: