Monday, May 25, 2009

Arka Plan

Ben Tugay 'ı çok severim. Ne Galatasaraylıyım ne kendisine dair bir beğenim var ama gayet severim kendisini, saygı duyarım.

Dün kolay yolu seçmeyip 30'undan sonra gittiği hem uzak hem de zorlu bir ülkenin takımında son kez sahaya çıkmış ve bütün tribünleri kendisini son bir kez yeşil sahada selamlamak isteyenlerle doldurmuş bir insandır kendisi. Bu cidden çok saygı duyulacak, takdir edilecek bir şey.
Bunda elbette Tugay'ın yeteneği, azmi, becerisi, dirayeti, hırsı, çabası söz konusu var ama şu da bir gerçek ki her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Eğer kendisi gibi profesyonel sporcu olan karısı onunla beraber 30 yaşından sonra başka ülkede, başka şehirde, başka bir dil konuşarak, başka bir gündelik hayata başlamayı göze almasaydı Tugay muhtemelen gidemez (gitse de onu burada bekleyen, kıskanan, ağlayan karısına geri dönerdi), bu kadar başarılı olamazdı. Eğer karısı böylesine bir kariyer fırsatını İstanbul'daki Leyla-Reina gecelerinde ciple görünme, haftada bir balyaj yaptırma, ortalama bir W.A.G olma sevdasına görmezden gelseydi, yalan değil her şey Tugay için çok farklı gelişirdi.
Neticede böyle bir fırsatın değerini anlayabilecek bir insan-dengi olan biri ile- beraberdi ve bu başarıyı beraber yarattılar. Kim bilir, belki beraber ingilizce kursuna gittiler, arabayı sağdan kullanmaya alıştılar, beraber kuzeyin durmaksızın yağmur yağan günlerinde bunalıma girmemeye çalıştılar, beraber sosyal ortamlarda bulundular.
Herkes herkesle beraber olur, evlenir, çoluk çoluğa karışır hayat da böyle vasat bir şekilde geçip gider. Ancak çok azı dengi ile beraber olur ve bu beraberlikte ileriye doğru gider. Yoksa zaten biri dışardadır, biri evde oturuyordur; biri ona hayran diğeri ise bu hayranlığa hayran yaşayıp gidiyordur. İşte önemli olan kişiyi ileriye götürebilecek, desteğini her daim doğru şekilde hissettirecek doğru insan ile beraber olmakta. Yoksa diğerinden zaten herkesin elinin altında bir tane vardır.
Tugay anlaşılan o ki bu işte şanslı olanlardan. Hem kendisinin sağlam karakteri, hem de karısının bu senaryonun arka planındaki becerisidir Tugay'ın turkish delight haline gelmesi. Aslında doğrusu her başarılı insanın arkasında ona inanan, destek olan, güvenen, gerektiğinde iten biri vardır demek olabilir. İyi bir şey aslında. Ama bulunması zor şey. Çamurdan adam yapmakla olmuyor.

1 comment:

Anonymous said...

Harika yazı. Teşekkür ederim.
Etkin Kerimoğlu