Sunday, December 9, 2007

Never on sunday VII

alt başlık: büyük heyecan fırtınası(!)

Ne yazik ki büyük heyecan fırtınası fazla sönüktü. Evet heyecan, coşku, adrenalin ama... "Ama" işte, hiçbir değişiklik yok, sonuç bize yine mutluluk, onu bunu arayıp deli etme anı vs ama öyle yazıldığı, çizildiği kadar istatistiklerde en tepede yer alan bir mücadelenin olması gerektiği gibi kıran kırana değildi (ayrıca bu konuda yazıp çizen herkesin bir süredir varolan istatistikler üzerinden konuşma durumu gitgide daha da sıkıcı bir hal alıyor). Benim bu oyunda hep sevdiğim şey olan sürprizlerden eser yoktu. Mutluyuz da ben şahsen şöyle hiçbir şeyin belli olmadığı, her an elden gidecekmiş gibi yaşanan bir 90 dakikayı dünkü sıradan oyuna tercih ederdim.

alt başlık: kız taraftar durumu

Hani biliyoruz ben çoğu zaman hemcinslerime karşı fazla önyargılı, katı olabiliyorum ama dün gördüğüm manzaraya artık bir şey diyemedim. Barın önünde oturan ve maçın başlamasını bekleyen, altı ay öncesinin yapma sarışını ama bugünün moda rengi olan kızıla boyatılmış fönlü saçlarıyla oturan formalı iki kız ve pantalonun altına giydikleri siyah rugan stiletto'lar halen gözümün önünden gitmiyor. Siyah rugan stiletto. Siyah rugan stiletto. O kadar acayip geldi ki o görüntü gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. Yine bir başka bir gözlemim olan beraber oldukları erkeklerle takım değiştiren, takım tutan, ya da herhangi başka bir konuda şekle giren kadınlardan hazzetmiyorum. Şahsiyetsiz buluyorum. Yanlarında yarım dünya adamlarla içeriye girdiklerinde küpesi, sütyeni, tişörtü, sweatshirt'ü, şapkası, ile yürüyen souvenir dükkanı misali geç gelip onu bunu öpmekle geçen dakikalardan sonra oturan ve asla maçı seyretmeyenlere bakakalıyorum ben.

Dediğim gibi, heyecanım, coşkum büyüktü ama sıradanlıkla gitgide azaldı. Umarım bahar aylarındaki bu kadar sıkıcı, bu kadar vasat olmaz.

motto: "Il n'est qu'une chose horrible en ce monde, un seul péché irrémissible : l'ennui" -OSCAR WILDE

No comments: