Friday, August 14, 2009

Cuma eğlencesi, 17

Bodrum ve skandallar dönüşü derken, telaş derken, heyecan derken, muhteşem Faith No More konseri derken, harikulade insan Mike Patton derken, pezevenk tarzı derken işte cuma geldi geçiyor bile ama nedense etrafta güzel resim yok, beautiful people alemlere pek çıkmamış gibi gözüküyor. Elimizdekilerle yetinmek durumundayız, ne de olsa devir tasarruf devri, yetinme devri.
Zamanında epey yakışıklı -sarışın- bir sevgilisi olan ama kendisinin adını unuttuğum amerikalı aktrislerden. Üzerindeki elbise dümdüz gibi gözükse de bence muhteşem. Emilio Pucci. Beyaz oluşu zaten harika ama o önünün açıklığı yok mu, beni benden aldı, çok kıskandım. Kız da hoş zaten ama o nasıl bir göğüs dekoltesidir, nasıl bir açıklıktır. Aynısını giymek istiyorum. Hadi giydim ama giydiğim gibi gecelere de böyle çıkmak ve bunun normal karşılanmasını istiyorum. Ama elbette wake up little susie, this is middle eastern end.

Offf çok fazla çılgın party girl görüntüsü veren ama sıkıcı insan Sieanna Miller ve leopar desenli elbisesi. Bence elbise güzel de kızın göğsü olmadığı için dümdüz durmuş ve o elbisenin rengi kızın ten rengi ve saç rengi ile hiç uymamış, söndürmüş resmen albenisini. Fakat en kötüsü bence kırmızı ruj. İşte bu bu kırmızı ruj hadisesi de çok ince bir durumdur; herkeste olmaz, her dudak yapısına yakışmaz, her yüze gitmez, her saç rengini kaldırmaz ki Sienna'da da olmamış. Yaşlı göstermiş, yüzüne ciddiyet katmış ki Sieanna shinny happy people tadında bir insan, öyle ciddi ve kool bir görüntüsü yok.

İşte Sienna Miller'dan sonra en beğendiğim insan alman köylü güzeli Diane Kruger. Benim için ikisi de kabus ama sanıyorum Sienna'yı bir nebze olsun daha fazla beğeniyorum. Köylü güzeli zaten açık olan tenine bej renkli bir elbise giymiş onu da kırmızı ruj ile tamamlamış. Ki olmamış! Anladık ikisi de sarışın, mavi gözlü yani masumiyet temsilcileri ama nedense ileriye gidemeyen bir halleri var. Belli ki bu 20li-30lu yıllar retro saç taramaları filan her ikisine de yakışmıyor ayrıca o saç rengine o kırmızı ruj hiç olmuyor. Kötü yani. Hem de her ikisi de!


Ooo işte gecelerde akan Pocahontas fantezili Naomi. Gecenin amacı tematik giyinmekmiş vs ama Pocahontas ya. Başka bir tema bulumadı mı? Bence kendisi gibi olsun yani bitchy, ota boka bağıran, mobbing yapan, çalışanlarının kafasına telefon atan patron olsun daha inandırıcı olur çünkü böyle pazar tezgahlarında satılan müsamere kılığındaki hali ile ne güzel ne de inandırıcı olabiliyor.
Oh be en sonunda güzel giyinen birisi. Penelope Cruz. Kendisi güzel, giydiği kırmızı ceket-pantalon takım, içindeki bluz (ki sütyensiz giymiş. hayranım böyle kadınlara), ayakkabıları, yüzüğü ile cidden çok güzel. Ayrıca yukardaki silik tiplemeler Sienna ve Diane'nin yaptığı hata olan kırmızı ruju sürmemiş ki Sienna Miller bir davette kıpkırmızı bir tuvaletin üzerine kırmızı ruj sürmüştü ve hiç olmamıştı.
Genelde arka arkaya aynı kişinin resmini koymam ama Kate, Katie bir şey hani şu I kissed a girl şarkısını söyleyen kızın bu hallerini görünce dayanamadım, tutamadım kendimi. İlk resimdeki o ipek kerhane perdesi gibi duran tulum nedir, onun altına giyilen o pembe ayakkabılar nedir? Peki, iç çekerek ilk resmi geçtim ama 2. resimdeki ingiliz W. A. G. varoşluğunu yansıtan önden fermuarlı kıyafet nedir, o iğrenç bileklikler nedir, o kötü pembe ruj nedir? Bence kızları öpmeyi filan bıraksın, girsin bir manastıra ruhunu arındırsın.

Ve genç ingilizlerin yeni bad girl 'i Lilly Allen. Chemical Brothers'takilerden biri ile olan ilişkisini sonlandırdığından (ve de çocuğunu karnında düşürdükten sonra) beri alemlerde kötü çocuk Liam Gallagher başta olmak üzere bir sürü insan ile görülen aslında yetenekli müzisyen. Önceleri biraz balık etiydi ama şimdilerde epey zayıf ve ötesi. Rejim ve sağlıklı hayat tarzından ziyade kokain sebebiyle olduğu söylense de bir kanıt yok gazetelere yansıyan. En son Kate Moss ile teknede joint paylaşırlarken çekilmiş resimleri var ama bu sanıyorum 3 gün daha eski. Yanmış, giyinmiş çıkmış. Ki little black dress ve kafasındakiler çok güzel. Ceketinin rengi de çarpıcı olmuş, farklı kılmış ama o kötü göz makyajı ne? Her şeyi bitirmiş, yüzünü karartmış bir de galiba güneşte fazla kalmış fazla siyah olmuş. Gerçekten de asaletin simgesi olarak gösterilen Chanel 'in yeni yüzü olmuş bir insan olarak kendisine, huysuz tasarımcı Karl Lagerfeld "neden güneşin altında malak gibi yattın?" diye kızmaz mı, merak ediyorum şahsen...

Cuma biter, manasız iş sebebiyle Fantastik 4'lü tamamlamaya gidemediğim Bodrum'dakilere kıskançlığım pazar akşamına kadar bitmez, dün gece yine Cavit yine C.D., bu akşam yine Asmalı Mescit ve yine kim bilir kimler ve forever night, forever more, forever me, forever us...

No comments: