Sunday, July 5, 2009

Sabah 08:30


sabah 8:30, pek sevdiğim d. a.k.a. louboutin'nin bana geç doğum günü hediyesi olan geç bir yemek, pek sevdiğim missoni elbisem, les ottomans, "29", rocker boy n., prosecco, yan masaya oturan vivet, ömer u. ile öpüşüp koklaşma, fadıllıoğlu tayfası (derken bomba!!), risotto, ve yine prosecco, d.'nin hediyesine değen nazar, konuşma ve yine konuşma, mutlu olma, iyi hissetme, 2'ye doğru koridor, giderken "bomba" mesaj, kalabalık, tanıdık, güzel müzik, kapatma, nedense orada karşıma çıkan j.r. ve her gün görüp de merhaba demediğim j.r., hiç umursamaz şekilde e. ile gidecekken "iyi akşamlar anotherstar" diye gülerek konuşmaya başlaması, haliyle gülmem, ardından gelen "sen dedin ben dedim, sen yaptın ben yaptım" kavgası, kavgaya daha net devam edebilmek için e. ile j.r.'ın arkadaşına geçme, maçka, bitmeyen tartışma (cidden ben erkeklerle tartışmaktan çok yoruluyorum artık onu anladım ama neden tartışma devam ediyor işte onu çözemiyorum), bir şekilde el sıkışma ve barışma hali, sabah saat 5 civarı, müzik, güzel ev, e.'nin mahalle komşusu ev, uyku hali, ama bir şekilde uyuyamama hali, eve dönüş bodrum'dan 15 dakika erken... güzel pazar kahvaltısı yok, tam olarak çözümlenmiş bir tartışma yok, yine her şey "ortada" demek ki bugün de mesai var.
*
gece, kapanan mekan, tatile giren mekan, tatile giren işletmeci + dj ve bir anda çaldığı "into my arms", şaşkınlığım, afallamam, sözlerin dökülmesi, elbisenin omzunun dökülmesi," evet, budur, biliyorum, teşekkür ederim".
*
Bu arada j'ai faim.
Ve yine bu arada
e.- bu niye uğraşıyor seninle?
anotherstar- bilsem. cidden. bir bilsem




No comments: