Wednesday, July 22, 2009

Pikaptan mideme giren kramplar


Ne yazık ki Issız Adam filmini seyrettim. Belki sonra daha uzun bir şekilde deşerim ama midem bulandı, yüreğim kalktı, buna aşk diyenin kafasına sıkayım dedim. Ama asıl, bence dallamanın önde giden "esas adamın" sürekli o pikaptan müzik çalması, sanki çok büyük zevk alıyormuşcasına abartılı hareketlerde bulunması, eski 45likler ve plaklar derken ağzım resmen açık kaldı, acaba kendimin de mi "ben analog seviyorum, eskiyi seviyorum,o plaklara dokunmayı, çıkarttığı sesleri dinlemeyi seviyorum" diye yansıdığını düşünüp korktum ve mideme kramplar girdi.
İşim olmaz. Hiç karşı değilim dijital fotoğraf makinesine, dijital müzik setlerine (home theater olayına fazlasıyla televizyon odaklı olduğu için karşıyım).
Pikabı bu kadar sevme sebebim de hem çocukluğumda, hem de hip hop hadisesinden dolayı gelen bir durum. O yüzden de pikabım technics 1210, sadece saygı meselesi. Big up old school!
Ama öyle aman her şey eski olsun, retro olsun, vintaj olsun kaygım yok, olan da benden uzakta olsun. Tek derdim yukardaki gibi bir albümü cd formatında bulamamam. Yoksa açıkcası umrumda değil.

p.s. ben hayatımda bu "ıssız adam" kadar kötü film seyretmedim. bu kadar dallama adam da görmedim (hiç öyle ıssız erkek, kıza kötü davranan erkek, sevdiğini göstermeyen erkek, duyarsız erkek gibi klişe girly hallerinde değilim. ama adam bildiğin dallama. arkadaşım olsa itibar etmem, arkadaşı olmam; o kadar yani).

No comments: