Friday, April 3, 2009

Cuma eğlencesi, 9

Geçen haftaki hastane macerası, serum macerası derken pek şenlikli "cuma eğlencem" sekteye uğramıştı. Özlemişim ona buna sallamayı, sarkastik yorumlar yapmayı; hiç beklemeden girişiyorum.
Beyaz, siyah ve un peu bronzé yanyana. Valentino'nun filmi L.A.'de prömiyerini yapmış, tüm celebriti dünyası gitmiş ama şu 3lüyü kimse geçemez bence. Soldaki Anne Hathaway'ın beyazlığını beğensem de yüzünün hatları fazla "iri" geliyor. Gözleri burnu ağzı vs kocaman kocaman. Ama güzel bir "little black dress" altına kırmızı ayakkabıları tamamdır; bana kırmızı ayakkabı versinler her gün giyeyim hiç çıkartmayayım. Beyaz insanın yanındaki artık rengine bir sıfat bulamadığım Valentino 'ya "bakakaldım" demek istiyorum. Kendisinin malikanesinde solaryum salonu olduğundan eminim de acaba evin koridorlarına filan da döşemiş, yürürken bile tenini yakıyor. Bu nasıl bir renk? Acaba isviçreli bilimadamlarına para verip özel portatif solaryum makinesi mi yaptırdı otururken, uçakta seyahat ederken yüzüne tutuyor da bu renkten kurtulamıyor? Valentino'nun yanında ise benim zerre beğenmediğim ama bu resimde ilk defa olarak beğendiğim insan Gwyneth Paltrow var. Ben hayatımda bu kadar paraya, bu kadar "ikon" sıfatına rağmen bu kadar zevksiz giyinen görmedim ama dediğim gibi ilk defa olarak kendisini ve kıyafetini beğendim. Gerçi elbisenin rengi saç rengine de ten rengine de yakışmamış, ayakkabıları da içine çorap giyilmiş topuklu Birkenstock gibi dursa da bu sefer bir şeyi var, bir albeni gelmiş (kendisinden küçük iyi aile rockçısı kocası ile arası kötüymüş. belki üzerinden yogi/pilates/organik üretim domez eş ağırlığı kalkmıştır da yüzü gülüyordur biraz). Kendime de beğendiğime şaşırdım, demek ki cidden bir farklılık var (ama nasıl güzele de güzel diyorum adaletlice).
Kate Moss NY'taki TopShop mağazasının açılışına katılmış ve yukardaki pozu vermiş. Evet poz bir salakça ama elbise, elbisenin rengi, yırtmacın derinliği, üzerindeki deri ceket filan tamamdır. Kate Moss yaşlansa da, her gece alemlerde gezmekten yüzü gözü artık yorulsa da Kate Moss her daim Kate Moss'tur, efsanedir.
Aynı gece, podyum açılış anı sonrası Kate Moss. Elbise o kadar güzel olmasa da bütün olarak güzel. Yine üzerinde smokin ceket (ulan benim de üzerimde şu an erkek ceketi var ama ceket bayağı eski bir ceket, tarz eski tarz ama modadan ve tarzdan anlamayan varoş moda yazarları "bu yıl etek üzerine elbise üzerine ceket çok moda diye yazmazlarsa en adiyim).

Gossip Girl dizisinin fakir ama gururlu genç kız rolündeki oyuncusu. Hem canlandırdığı working class hero ahlakı timsali vaziyetinde kendi elbsiseni kendisi diken rolü, hem de fiziği çok sıkıcı. Şu kıyafet içerisinde iğrenç pembe mini eteği ve aynı çiğlikteki ruju ve kötü sarı saçları ile ile Harbiye'den toplanmış hayat kadınlarını andırıyor (ki hayat kadınlarına saygım sonsuz-cidden.). Varoş görünümlü bir şey işte.

Efsane insan Anna Wintour ve kızı. Herhalde bu resim Anna Wintour'un gülümseyerek baktığı ender resimlerden sayılabilir. Şu resimde de görüldüğü gibi yandan çekilen resimler insanı ne kadar kötü gösteriyor. Gencecik incecik kız yandan basbayağı dombili çıkmış. Ben kızdan hiçbir şeyi beğenmemekle beraber Anna Wintour'un kolyesini beğendim-kadife elbise filan da hiç sevmem pavyon perdesi gibi olmuş kusura bakmasın.
Şu celebriti insanları bir başka oluyor. Ego ve kendine güven tavan olduğu için kimi zaman ortaya fantastik sonuçlar çıkabiliyor. Şimdi bu kız öyle çok ince filan değil tabii bu bir sorun da değil herkes mutlu olduktan sonra ama bu kıyafet...Yani bir yine buraya koyduğum Zaha Hadid resmini hatırlarım bir de bunu. O da maşallah müthiş ölçüleri ile sıkı sıkı bir tayt ve dar bir şeyler giymişti. İşte bu da benzer olmuş. Yani hem parlak hem geniş bedende daracık filan. Bilmiyorum bu kız giydiyse ben de giyip çıkarım vallahi.
Top model Daria bir şey. Pek sade pek sportmen billy tadında kalmış burada. Aslında güzel ama burada sıradan, burada odamdan çıkıp yürüdüğümde gördüğüm insanlardan farklı değil kendisi. Bu da ne demek? Hepimiz güzeliz, hepimiz havalıyız.

Gerçekten Marc Jacobs güzelleşti. Woody Allen vari gözlüklerini, kazaklarını yani ezik giyinme biçimini değiştirdiğinden beri, atletik bir vücuda büründükten sonra bayağı güzelleşen bir insan oldu kendisi. Yani kendisi cinsel tercihinden dolayı beğeni listemizde olmasa da gelen bir güzellik var yüzüne. Bu güzelliğin sebebi güven kazanması olabilir mi? Çirkin güzel fark etmez; kendisine güvenen insanın duruşu her şeyi değiştirebilir. Proud and Beautiful (neymiş hepimiz güzeliz çünkü hepimiz kendimize güveniyoruz).

Biter gider cuma eğlencesi. Birazdan çıkıp emniyetten ehliyetimi gidip almam lazım ama süper emniyet güçleri Obama tatbikatında olduğu için hiçbir şey yapmamışlar. Sinir oluyorum bu ülkeye de bürokrasiye de...

1 comment:

magdalena said...

gvinet'e bi kendine güvenme hali gelmiş anacım, o yüzden güzel görünüyo bu resimde. nur gelmiş kadının yüzüne, dediğin gibi bişeydir kesin.
neyse eline sağlık koparttın gene cuma cuma.