Sunday, October 14, 2007

Le croco

Bistro, brasserie özlemi ile sayfalarda uçarken bizim eski şehirdeki Le Crocodile aklıma geldi. Güzeldir, 3 Michelin yıldızından birini kaybetmiş olsa da, beyaz kumaş peçeteleri, tabağın sağından soluna doğru giden sırası ile yerleştirilmiş gümüş çatal-bıçakları ile gerçek bir lokantadır (türkçe yazıp konuşurken "restaurant" demekten nefret ettiğimden lokanta demeyi tercih ediyorum. restoran ne ya?). Ucuz hiç değildir hatta pahalılıkta Fransa'da sayılıdır ama diyorum işte 3'ten 2'ye düşmüş Michelin yıldızı ile gerçek bir fransız hatta alsace lokantasıdır; hedonist zevklere düşkünler için ise o şehire gidilmişse en azından bir kere gidilmelidir.


Gazetenin daha tüm sayfalarını çevirmemişken Le Croco'yu, eski günleri hatırlayıp birden kendimi web sayfalarında buldum. Sonra gazetenin sayfalarını çevirince gördüm cumhurbaşkanı geçen gece gitmiş orada yemek yemiş. Doğrudur. Avrupa Konseyi orada olduğu için her daim gelen türk heyeti paralar devletten çıktığı için mutlaka Crocodile'e gidip tıka basa yemek yer. Hedonistler midir, tartışılır ama çoğunun görgüsüz oldukları gerçektir. Hedonist ya da gurme ya da whatever açılan Petrus şişesini saygıyla, bir ritüel ile tadarak içer, diğeri ise şişeleri açtıkça kendisini büyük hisseder, sıfatlarına sıfat kazanmış olduğunu düşünür. Bir de belki bu sefer içecek olmadığı ya da su/kola/meyve suyu ile idare edildiğinden fatura muhtemelen daha az gelmiştir; ne de olsa bu sefer şarap şişeleri açılmamıştır.



Menu à 113 euros


Consommé de Queue de Boeuf, Flan à la Moelle, Croustille d’Herbes

Foie de Canard, cuisiné à la façon «Schnitzel», Vinaigrette de Framboise, Xérès et Raifort, petite salade mêlée

Espadon en Anchoïade, Julienne de Courgettes, Huile d’Olive au Citron confit

Pièce de jeune Taureau grillé, Artichaut et Fèves, Émulsion au Beurre fumé, Bandrille de Volaille marinée

Nuage de Mascarpone allégé sur Gênoise“punchée” au Rhum et au Moka

Symphonie de fruits du Soleil, Sorbet aux épices, Elixir citronné au Cumin

No comments: