Garip bir sabah, hafifçe serin yazdan kalan son sabahlardan, yüzdeki tebessüm, garip hafiflik hali ve one fine day ... Neden olmasın? Her şey bir şekilde bir zaman olur bu hayatta, sadece zamanı gelsin (biliyorum, çok sakin ve rahatım).


sezonu açan mekanlar akabinde sicilya sonrası ilk gece çıkması, mutluluk, keyif, dinginlik, gerzek bir rahatlık, esen havaya uygun giyilmesi beklenenler ama asla giyilmeyenler ama mutlaka leopar ve ayrıca goldie ...
Adını filan bilmiyorum ama ingiliz bir şarkıcı hatta bunun grup arkadaşları ile arası filan kötü-ingiliz tabloitlerinin sitesine de giriyorum, evet. Tek güzel sayılabilecek olan deri ceket (ki daha güzelini d. a.k.a. louboutin'e sipariş verdim) ve belki küçük el çantası ama bunlar bile ne o saçları ne eteği ne de sonucunda çıkan kabus ifadeyi kurtaramıyor.




İbretlik olsun diye koyuyorum. İzlemediğim dizilerden Heroes'un oyuncusu benden herhalde bir 10 yaş küçük kız. Bence bayağı kötü. Hele burada bu elbise bu makyaj bu kırmızı ruj rengi bu oranj ten rengi ve bu saç ile o kadar kötü o kadar yaşlı gözüküyor ki yanyana duralım, beni kardeşi sanıp içkili mekana almazlar. 



Valla adamların şakası yok. Eğer girersen kuralları var, sonuna kadar uyacaksın, yok uymazsan zaten ne olacağı belli, gideceğin yer kesin, istersen şimdiden Aşiyan'da yerini hazırla.




Ne spor seven ne de spor giyinen bir insanım. Ayrıca pantalon veya kot da pek sık giymem. Ancak yukardakini çok beğendim. Hem de beyazını beğendim. Başka rengi de olur da beyaza hayır demem. Galiba alacağım-eğer bulursam. Hatta sanıyorum yarın artan popülerlaritesi ve bilininirliği ile beni kalbimden yaralayan lastik pabuççu çocukları arayıp soracağım. Gerçi altındaki lastik bölümü epey bir çirkin ama yine de güzel model. Nike da hiç sevmem giymem, herhalde bu ilk olacak.
New York insanını seviyorum. Garip bir tutkusu, yaşama dayanma tutunma gücü var. Ve belki de en güzeli herkesin bir şekilde oralı olabilmesiyle ilgili; gidip yaşadığın hayata katıldığın sürece NY'lusun. Nerede doğduğunun vs hiç önemi yok. Ha tabii bir de biz genç türkler var. Her yerde olup her yerde türklerle dolaşan, türklerle beraber olan, türk lokantalarına giden ve sürekli Türkiye'yi özlediğini dile getirenler vs. Hemen geçiyorum bu sıkıcı grubu ve resme geliyorum. Sağdaki gülen insan ki bence gülmeyip ciddi suratsız ifadesi ile ortalıklarda dolaşmalı, Daria Zhukova. Kendisi zengin ruslardan; babası bayağı zengin rus oligarklardan, sevgilisi ise muhtemelen daha da zengin daha da popüler bir insan olan Roman Abramovich. Elbisesi güzel, ayakkabıları bence çirkin ama o elbisenin altına olmuş ve galiba kendisi hamile. Gerçekliği hakkında hiç fikrim yok ama görüntü, elbisenin üst kısmının dar olup altının çadır gibi geniş olması, topuklu giymemesi ve yüzdeki geniş gülümseme itibariyle bence hamile.
Aynı gece, Tavi ve diğer people insanları. Gwen Stefani 'nin ne tipini beğenirim, ne müziğini, ne olmayan tarzını, ne de L.A.M.B adındaki markasını. Tek kelimeyle kabus bir kadın. Kuaförde türk moda dergilerini okurken Elle 'in kapağına koyduklarını fark ettim ve kendisine dair "beğenmeme" halimde bayağı yalnız olduğumu düşündüm. Fakat haklı olabilir insanlar, demek ki hitap ettiği bir kesim var ki bence "average white girl"dur kitlesi. Bizden de beğeneni çok sanki. Ama biz kızlarda hep genç kalabilen-özellikle de doğum yaptıktan sonra- kadınlara karşı fazlasıyla bir beğeni söz konusu. Ve muhtemelen kendi başımıza gelirse nasıl olacağını tahmin ederek korkuya kapılıyoruz. Ancak ne olursa olsun Gwen Stefani şu çirkin saç rengi çirkin kırmızı ruju ile hayatta özeneceğim kadın tipi olamaz-karın kasları ne kadar muhteşem olursa olsun. Yanındaki de emekli rockçı kocası, ki bence adamın müzik hayatı bu kadınla evlendikten sonra kaydı; hoş müzisyen hali de çok matah değildi.
İbretlik olsun diye koydum bu resmi. Kız hoş, uzun ince bacak boyu benim boyum kadar, hadi giydiği elbiseyi de anladım -ki ben tek omuzu kapalı elbiselerden nefret ediyorum ama zaten elbisenin modeli gereği boyundan geçen yakası varken neden kolyeleri mücevherleri takıp takıştırmak ister ki? Görgüsüzlükten mi cehaletten mi yoksa kedi yağı bol bulunca kıçına sürermiş misali her şeyden takmak her şeyi göstermek istemesinden mi bilmiyorum ama sıkıcı olmuş. Yanındaki de herhalde elbisenin tasarımcısı.
Kool ötesi Chuck Bass karakterinin dizisi Gossip Girl'den "fakir ama iyi genç kız". Dizideki hali de kötü ama dışarda daha da kötü giyiniyor. Şu giydikleri nedir, o saç rengi ve boyu ve tabii hiçbir şekilde kendisine yakışmayan ruj rengi nedir? Kötü ama öyle böyle değil, ağır kötü,resmen kabus (geçen gün f.a. ile konuşurken "ağır kötü" dedim de azarımı işitip oturdum yerime. biliyorum benim gibi iyi ve düzgün türkçe konuşup yazan biri böyle yanlış ifadeler kullanmamalı ama sanıyorum ki gündelik hayatın dile kattığı bazı ifadeleri çok seviyorum; "ağır kötü" gibi).
NY'lu gençler eğlenmeye devam ediyor. Model manken filandır ama çok güzel kız. Herhalde 17-18 yaşındadır. Young and Beautiful insanlardan kendisi. Cidden güzel. O mini ötesi neredeyse olmayan beyaz elbiseyi giyebilmiş olup sokaklara çıkmasına ve bacaklarının güzelliğine ayrıca hayranım. Gerçekten de güzel güzeldir bu dükkanda (çirkin de çirkin). 





değişen muhteşem yatak takımlarının orkide-falenopsis- ile uyumu, pazar sakinliği, yaz pazarının hafifliği, gazeteler, ekleri ama daha çok new york times hatta financial times, elbette vogue uk, roll, müzik, müzik talebi hatta siparişi, yapışma, pompacı hatta pornocu, cumartesinin gününün tebessüm ettiren hali, "enişte", cumartesi gecesinin yaz hali, m. hali, straplez hali, artık uzun saçların yandan örülü dağınık hali, cebime harçlık koyan hali, new york state of mind hali ve daha sadece öğle hali, devamının muhtemelen sabahattin 'de devam edecek hali... never on sunday ... (belki dönüşte devamı gelir)
Bitmedi. Aslında bu sabah yazacaktim ama erken çıktım, buluştum, yedim içtim gördüm öpüştüm konuştum güldüm güldük "hadi ayrılalım sıkıldım ben" dedim taksiye bindim geldim çaldım dinledim ve bitmedi daha.