Friday, July 1, 2011

Cuma eğlencesi # 3

Hava yaz havası ama garip bir hava; kah sağanak habercisi gri bulutlar, kah hafifce ürperten etekleri uçuşturan (elbette havaya uygun giyinemeyen benim kafama geçen balon etekler) tiril tiril esintiler derken NY, Londra ve beautiful people...Siyahın gücü. Tulumumsu ama tulum olmayan elbisenin güzelliği, omuzların çıkıklığı, toplu saçların fönsüz saçların güzelliği ve tabii mutlu ifade. Markalı logolu etiketli kılık kıyafetin gücü gece elektriklerle beraber sönse de mutlu bir yüz ve keyifli ruh halinin gücü hiçbir şekilde sönmüyor da kaybolmuyor da. Beyaz gömleğin gücü, etkisi kadında da erkekte de inkar edilemez de mümkünse erkekler de kadınlar da şöyle ortadaki Gossip Girl karakterindeki oyuncu gibi kısa bileklikli pantalonlar giymesinler. Kadınlarda ayrı kötü, erkeklerde daha da kötü. Bu durumu daha güzelleştirecek bir nesne daha var ki; kısa kollu erkek gömleği. Kısa kollu erkek gömleği + kısa paçalı pantalon. Oy oy oy! Giyenlere hayırlı olsun, benden uzakta olsun.
Studio 54'e at sırtında girmişliği, Mick Jagger'a kızları Jade Jagger'ı vermişliği olan 70lerin it-people'larından olan Bianca Jagger. Yaşlanmaya yapacak bir şey yok; yüz gerdirmelere, havyarlı altın karışımlı kremlere, kendi kanını ayrıştırıp yüze tekrar enjekte etmelere itirazım da yok. Herkesin yaşlılığı, onunla nasıl baş ettiği kendine de muhakeme başka bir şey. Acaba artan kırışıklıklarla mücadele beyin hücrelerinin etkisini mi öldürüyor bilemedim ama kimse böyle bir leopar desenli hatta leoparın bizatihi kendisi olarak sokaklara çıkmamalı. Hele hele Bianca Jagger yaşında ise asla. Mimarların, tasarımcıların dünyanın merkezinde yüksek egoları ile oturduğunu, her şeyi onların bildiğini, estetik ve güzel olanı onların belirlediğini sosyal bilimci olduğumdan mütevellit cehaletim ve kısa aklım sebebiyle hep unutuyorum ama Allah'tan Zaha Hadid gibi bu kanaati her daim hatırlatacak isimler var ki şaşıp döndüğüm yoldan geri dönüyorum (gerçi üniversite mimarlık bölümlerinin de egoda kendisini aratmayacak yapıda isimler bulunduğu için nedense unutmam hiç mümkün olmuyor). Ben kılığına kıyafetine yorumsuzum ama herhalde bu kadar büyük bir ego olmasa böylesine bir modern tablo kıyafetinde kimse sokaklara çıkamaz der geçip giderim. Ha bir de kendisinin başında olduğu Kartal Projesi vardı, eee? Az kaldı, güzellere hoş olanlara tarz olanlara geliyoruz da yolda sıkıcılık durağında biraz bekliyoruz. Ya ama ben sıkıldım bu ingiliz mankeni bu saç modeli ile görmekten kendisi sıkılmadı mı? Elbise Roberto Cavalli de gül desenleri boğdu beni desem. Margherita Missoni ve güzel Missoni elbiseler. Sevmeyeni çok olsa da ben bayılıyorum Missoni'ye. Her şeyine olmasa da yukardakiler tamamdır. Hele elbisenin üst kısmının renkleri, o geniş kollar I heart Missoni ...Pucci elbise. Güzel elbise. Ama her şeyden öte göğüs dekoltesinin güzelliği. Ama bunun için sanıyorum küçük göğüslü olmak gerekiyor. şayze!Julia Restoin-Roitfeld ile biter gider, güzelle son bulur bu garip havalı cuma eğlencesi. Bana Virginie'yi anımsatıyor kendisi (elles me manquent, mes amies) İkisini de epey beğeniyorum. Siyahın gücü, keyfin, mutluluğun, kendine güvenin gücü. Çift resimleri de birçok şeyi aslında anlatmıyor mu? Hem şöhretli takımının hem de biz sıradan insanların. Bazıları ne kadar birbirine uyumlu ve beraber iyi iken bazılarınınki maskeli balonun gerçek duygularının farkına varılmadan dışa vurumu oluyor ki, işte o haller üzücü aslında. whatever. . Sağanak geliyor, cuma bitiyor, bitsin artık bu uzun süren hafta.


No comments: