Friday, October 22, 2010

Cuma eğlencesi # 11

O kadar "plastik" bir resim ki bununla gülerek başlamak istedim: hala geyliğini aleni şekilde açıklamayan Calvin Klein ve "Ken" arkadaşı. İkisi de Mme Tussaud Müzesi'ndeki mumyalar gibiler. Hele Ken olan iyice plastik gözüküyor; duruşu, bembeyaz dişleri, alınmış kaşlarının yelkovan şekli, ellerinin açıklığı, saçlarının şekli, ten rengi ile resmen bir anda algımı zorladı "bunlar maket mi plastikten oyuncak adamlar mı" diye.Efsane insan, Strange Days filminde Hardly Wait 'i müthiş yorumlayan insan Juliette Lewis. Bir insanın gerçek konuşma sesi nasıl vıyık vıyık olup da şarkı söylerken kool ötesi olabilir? İşte o insan Juliette Lewis 'tir. 40larına gelen hatta belki de geçen kadınlardan. Ayrıca Brad Pitt'in de eski manitası. Beraber çevirdikleri Kalifornia diye garip ama bir o kadar güzel film vardır 90larda çekilmiş.Müthiş sıkıcı celebriti insanlarının önde gideni Hilary Swank ve bir o kadar sıkıcı Hervé Léger elbisesi. Şu vücudu bant gibi saran elbiseleri görmekten ben yoruldum insanlar alıp giymekten yorulmadı. Duranda çok güzel duruyor ama neticede herkeste var. Bu biraz daha farklı ama renkleri şekilleri filan... O kadar sıkıcı ki. Asıl bomba dolabımda vintage bir Hervé Léger var, yani BCBG markayı almadan önce. Hala omuzlarının daraltılması lazım ve üşendiğim için bir kere giymişliğim yok.Hana Soukupova, siyah smokin elbisesi ve sivri burunlu ayakkabıları. Hani beğeniyorum da bazen sıradanlaşıyor ama her zaman beğendiğim diz kapakları yine çok güzel. Tanımam etmem ama elbisesi güzel, saçlarının ayrımı güzel kendisi gayet hoş, tamamdır.Jacquetta Wheeler. Yani hiçbir zaman en beğendiğim modellerden olmadı hep bir ayrı hali vardı kendisinin. Ancak yaşlandıkça güzelleşmeyenlerden. Çirkinleşmiyor belki ama güzelleşmiyor da. Mulberry çanta yapmıştı adına ama asla da kabul etmemişti Jacquetta modelinin ona ithaf edilip edilmediğini (ama bence o dönem yapılan çantalardan bayswater daha güzel bir model jacquetta'dan). İşin doğrusu sadece James Gandolfini a.k.a. Tony Soprano için resmi koydum. İyi gözüküyor, keyifli gözüküyor. Demek ki rehab işe yaramış ve daha mutlu bir insan olmuş sakallı zaten olmuş. Diğerleri ile pek ilgilenmiyorum. Herhalde moda ikonu kabul edilip bir de üstüne üstlük zengin socialite denilenlerden oluyorsa insan dikkat çekmek farklı olduğunu göstermek için yapmayacağı şey kalmıyor, hatta J.A. 'nın deyimiyle "kıça sürülecek akıl kalmıyor". Ya bu ingiliz Daphne bir şey olan socialite giyinmiş takmış takıştırmış bir de kafaya kırmızı kulaklık takıp açılışa davete neyse artık o geceki olay, oraya öyle gelmiş. Of ama neden ya? Kafaya neden kırmızı kulaklık takıp gelir ki bir insan? Hem de her şeyine bu kadar dikkat eden mükemmel olmasına çalışan bir insan? Kafamda boya ile bekleyip sıkıntıdan patladığım kuaföre seanslarında dergileri karıştırırken galiba bizim tasarım harikası reklamcı-iç mimar-tasarımcı-mimar takımından birisini sergi açılışı gittiği bir gecede gazetecilere böyle poz verdiğini yani eşşek kadar bir kulaklığı aksesuvar olarak kullandığını hatırlıyorum. Herhalde çok koool olduğunu düşünüyordur ama kusura bakmasın değildi. Of bir de kim olduğunu hatırlasam.

Kate Moss Bryan Ferry- The jealous guy-. Kate Moss'un saçlarını beğendiğim Bryan Ferry'nin de belki de en güzel Jealous Guy yorumunu yaptığı için koydum.
Bayağı beğendiğim güzel kadınlardan biri ile bitiriyorum. Mad Men'nin güzel kadınlarından, skinny olmayan güzel kadınlardan. Gerçi rejime girmiş ama bence gereksiz, bilmiyorum, gayet güzel. Beyaz tenli kızıl saçlı gayet gideri var. Kızıl saç demişken etrafta bir kızıl artışı var. Bütün eski sarışınlar kızıl olmuşlar. Ya da gençler öyle olmuş, bilmiyorum ama her yerde bir sürü kızıl var. Ama çoğunda olmamış, ten rengi tutmamış, tarz olmamış olmamış işte. Fakat forever red haired women! red power!

No comments: