Sunday, February 24, 2013

Never on sunday # 3

aslında çarşambadan gelen hafif sayılabilecek garip ruh hali, never on sunday gibi ama tam değil, the beatles ile kitap buluşması (garip şey insanın aynı müzikleri dinlediği biri ile detaylıca konuşabilmesi. nadir rastlanan bir durum-en azından benim için), hiç beklenmedik şekilde eğlenceli bir akşam üstüne rastlayan perşembe buluşması, tribün çocuğu ve i., ve gelsin italyan yemekleri, italyan peynirleri, şarapları, yiyip içip konuşalım carluccio's'da derken beklenmedik şekilde uzun saatlere yayılan beklenmedik kadar keyifli zaman dilimi; cuma sendromu (nedense), yağışlı ve soğuk cuma, okul çocuğu #8 , gelip de alıp da çıkartıp da gecenin bir yarısı eğlendiren # 8, beni arkadan çekişli, bilmem kaç silindirlinin sol koltuğuna alıştıran # 8, hala soğuk gibi olan cumartesi, td, g.g., yemeğe bana değil de # 8 çağırdığında gelen g.g.juno, garip bir insansızlık, garip bir sessizlik hakimiyetindeki şehir, gece, nihayetinde never on sunday, sanki bahar gibi never on sunday, sabah 11 anlaşması ve el classico 'ya geri dönüş, filmsizlik ile sinema ve patlamış mısır seansının ertelenişi ile gitgide yaz gelmiş de evde neredeyse çıplak dolaşılan kadar hafiflik hissiyatı veren saatler ve işte never on sunday ...

p.s. perşembe fantastik carluccio's seansından fantastik laflar ve "mutlu çocukluk mutlu yetişkinlik" olayının doğruluğu, görgüsüzlüğün çirkin çifti, sadece sarışınlığından ve yurdum insanının ecnebiye hayranlığından itibar gören zamanında başkasının evini kendi evi gibi gösterip dergilerde yer alan wilma bilmem ne ile bir o kadar uzaylı tipli sevgilisinin görgüsüzlük ötesi siparişlerinin dalgası, şöhretli takımının asistanı ile evlilik yolunun iş kollarını açması (ve belki de bir o kadar hızlı kapaması), vs vs 

p.s. (2) attention whore diye bir şey varmış, i.'den öğrendim. bilmiyordum. şimdi birçok insan için anlamlandıramadan ama rahatsızlık hissettiğim halinin ne olduğunu öğrenmiş oldum. bomba resmen.    




No comments: