Wednesday, January 23, 2013

Sabah keyfi

Tabii keyfi ve adaletten uzak tutuklamaların, öğrencilerinin hapiste olduğu, içinden bir denizin geçtiği bambaşka bir şehir olan İstanbul'a düşman çirkin Körfez Arabistan'ının suni yapay şehir politikalarına özenilen, sanki "ülke için toplum için"miş gibi sunulan ama asıl büyük bir rant kapısı olan anlayışın, tarihi binaların yandığı, bilime verilen paraya acındığı, sözde "sağlık" adı altında ama asıl "iktidarın gücünü" sağlamlaştıran "anne sütü içilecek", "5 çocuk iyidir" , "tecavüz filan farketmez kadın doğursun biz bakarız"  gibi saçma ötesi biyopolitik çabalarının olduğu, yalan bir gündeminin yönettiği ikiyüzlü bir yerde sabah keyfi yaşamak epey zor bir şey de artık insanoğlu da kendi kendine hayatta kalma çabası ile yaşıyor, nefret etmeden güne başlamayı deniyor. Gerçekten deniyorum. Gerçekten. Kahve, müzik, zaten erken olan durumdan iyice erken uyanma çabaları,spor,  #8 derken cidden deniyorum, kendimi zorluyorum çünkü keyif denilen şey o kadar anlık ve geçici ki bu ülkede mutluluğa çabalamadan gün geçmiyor...

P.S. hadi hayırlı uğurlu olsun; galatasaray üniversitesi'nin tarihi binası da yanmış. yeni bir ultra mega lüks otel, yeni bir alışveriş merkezi, yeni bir toki binası güzelce yerini alır, paralar gelir, cepler dolar, şehrin dokusu da tarihi de değişir, giden gider kalan da kalır işte. 

P.S. (2) "neden çocuk istemiyorsun" sorularına cevaplardan biri de budur. her şeyin bu kadar yanlış olduğu bir yerde bencilliğin alemi yok. en azından benim için, en azından daha uzunca bir süre. 

P.S. (3) bir sabah keyfim de eggs benedict olsun şu sınırlar içerisinde mutlu olayım.



No comments: