Wednesday, January 5, 2011

" sanik olarak kal, 10 yıl yat, serbest kal, kapılarda karşılan"

İnsan yaşadıkça yaşlandıkça dünyanın adaletli olmadığını görüyor. Görmek ne kelime, bire bir yaşıyor o adaletsizliği. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle sanıklar serbest bırakılmış. Elbette sistemde bir sorun var, elbette insanların yıllarca hüküm almadan hapishanelerde yatması doğru değil, adaletli hiç değil ve çözüm gerektiren bir durum.

Ama sistem o kadar yanlış ki çıkmayı hak edenler içerde, davaların devam ettiği "hüküm giymemiş" gerçek katiller ise dışarda. Kısacası yine yasaların yanlış uygulanması sonucu her şey bize patlayabilir çünkü ne yazık ki hoşgörünün ve ötekine saygının var olduğu toprakların insanları değiliz. Saçımızın rengi, boynumuzdaki kolye, kulağımızdaki küpe, cinsel tercihimiz, dini yaşamı benimseme tercihimiz, hayat görüşümüz yüzünden öldürebilir, katilimiz de 10 yıl süren davası boyunca hüküm yemeden hapis yattığı için serbest kalabilir. Dediğim gibi, hüküm yemeden hapis yatmak doğru değil ama o halde bu duruma çözüm bulunsun, katillerin cadı avına sebebiyet vermeye değil. Yapamayan tek medeni (!) ülke biziz; hayran olduklarımız zaten burayı geçmiş durumda. Sabah sabah yüreğim tükeniyor bu haberleri okudukça, seyrettikçe. Oysa rüyamdan "you got the love" mırıldanarak uyanmıştım.

*
TUTUKLULUKTA GEÇECEK SÜRE
(1) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.18.md) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.

(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.

(3) Bu Maddede öngörülen uzatma kararları, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilir.


No comments: