Sunday, January 9, 2011

Never on sunday # 2

eskiler "can çıkar huy çıkmaz" derler de biz faniler örneklerini yaşamadıkça, birebir görmedikçe bunun doğruluğunu inanmayız, gerçekliğini kabul etmeyiz, değil mi? benim durumumda ise şunu diyebilirim ki once a lazy student, always a lazy student. yani kötü öğrenci her daim kötü yaramaz öğrencidir. üzerinden kaç yıl geçmiş olursa olsun bir kere tembelliğe alışmış öğrenci hep tembel olacaktır. ve tabii bunun zeka ve bilgi birikimi ile de hiç ilgisi olmadığından her daim böyle gidecektir. . bir keresinde yemek masasında meşhur lise tembellikleri konu olduğunda eski sevgilim b. "ya sen bayağı tembelmişsin, nasıl gittin peki o okullara" demişti kah dalga geçerek kah belki de biraz şaşırarak. oysa çok basit; hayat ile ilgisi yoktur bu durumun. okul ile ilgisi vardır. okulda başarı hayatta başarıyı getirmez. hele hele zeka ile hiç ilgisi yoktur zeka veya bilgi birikiminin, okumayı sevmenin, bilgiye hayranlığı hiç ilgisi yok, okul sistemi denilen şeyin başarısızlığı vardır. işte bu yüzden de günlerdir yapmam gereken hiçbir ödevi yapmayıp aylaklık, alemcilik ediyorum. hem de hem de "hayır ama cidden çıkamam bu akşam, ödev teslim etmem " deyip "tamam sen kapa telefonu ben oradayım yarım saate" diye de bitiriyorum. yani iki şekilde de "can huydan çıkmıyor"; hem tembellik hem de alemcilik söz konusu olduğunda. yapacak bir şey yok, that's life.

ödev yapma hayali ile kendini kandırma çabaları, fantastik cuma gecesi, kirli saç at kuyruğu + chanel new york red, zurich'ten gelen a.e. & s. , sekvotka, touchdown, evlere şenlik hareketler, koridor, yine evlere şenlik hareketler, fabrikatör takımı, evlere şenlik hareketlerin devamı and the beat goes on... cumartesi gündüz de dışarda, gecesi de evde "sözde çalışmaya mahkum" vaziyette film peşinde, pazar da çengelköy'de a. ailesi'nin edebiyatın büyük çınarı y.k. 'ya aile ziyareti ile geçtikten sonra kim bilir belki bugün bu gece yazabilirim bir şeyler. qui sait? ben umutsuzum ama neyse. olur. en kötüsü teslim öncesi yazarım.

never on sunday...


unutmadan yarın sabah epey şenlikli geçeceğe benziyor bizim oralarda...10:10'da büyük olay var. deniz misin, liman mı? iyi misin kötü mü? şahsiyetli misin, kaypak mı?

No comments: