Bugünlerde rövaçtaymış tekrardan, stüdyolara gidip aile resmi çektirmek. Nedenini bilmiyorum ama öyle bir durum var. Belki de "varlıklıyız" göstergesidir (hoş yapanlar gördüğüm kadarıyla bir guggenheim, rothschild değiller ama işte insanoğlu istiyor, neticesinde de yapıyor). Bizim mahallede değil. Ya da öyledir de ben görmüyorum. Şayze! Bir tane şöyle A. Ailesi olarak stüdyoya gidip poz verdiğmiz resmimiz yok. Ne kadar boş, ne kadar sevgisiz insanlarız biz! Elimizde küçük dijital makinelerle abuk subuk otu boku çekiyoruz, sonra da kendimizce çektiğimize aile resmi diyoruz. Bak sen şu işe. Fakat şu stüdyolarda çekilen resimlerin bence en bombası bir nikah/nişan öncesi resimler. Özellikle de kadınların verdikleri pozlar. O pozlara bir de sahneye çıkacakmışcasına stüdyoda yapılan kötü makyaj eklenince gerçekten pozlar başkalaşıyor, poz verenler kendilerini dünyanın en güzeli sanıyorlar. Yapacak bir şey yok, insan hayal ettiği müddetçe yaşar. Kendince kendi küçük dünyasında kendi değerlerince kendi hayallerince kendi hayallerinin çapınca.

lev tolstoy- "all of us, and especially you women, must have personal experience of all the nonsense of life, in order to get back to life itself; the evidence of other people is no good".
No comments:
Post a Comment