Tuesday, January 12, 2010

Plaza kadını gömlekleri

Zaten kadın gömleği seven ve giyen bir insan değilim. Bir de bunların plazalarda çalışan kadınlar için kurulan markaların ürettikleri var ki hiç mi hiç sevmiyorum. Bir tanesi üzerimde. Ne zaman almışım ben mi almışım hatırlamıyorum ama beyaz ve yakasının yüksek oluşu elbette güzel ama önündeki düğmelerinin açıldığındaki kapalılığı beni deli ediyor. Cidden. Üç düğmesi açık ve sanki açık değilmiş gibi duruyor ve sinir oluyorum. Maksat elbette Pamela Anderson tarzı gömlek giymek değil ama bu kadar kapalı durur bir gömlek. Harikulade plaza kadının harikulade moda anlayışına harikulade bir dokunuş. Hoş tabii yüzlerce kişinin çalıştığı plaza denilen yerlerde kool kadınlar var ama ( bir m. olsun , bir eski plaza insanı b. olsun ) ne yazık ki çoğunluk sıradan ve limit işte. Bize de gelenler var bunlardan. Sürekli iki tane Louis Vuitton çantasını değiştirerek kullanan ve Burberry atkısının etiketi gözükecek şekilde asan ve ola ki büyük bir kaza ile NDS'ye gitseydim aynı sınıfta beraber okuyacağım yaşıtım (nasıl bir kabus olurdu. ve tabii dünya ne kadar küçük). İşte biraz Louis Vuitton biraz çingene rolündeki Çağla Şikel karışımı ile ne yazık ki her gün burada. Tipi filan aynen Çağla Şikel. Onun gibi "kuğu" ama yine onun gibi "balerin zarafetini" göstermeye çalışan mamafih çoğunlukla duvara toslayan siyah kuğulardan (bu "çağla şikel ve balerin zarafetine" de ayrıca hastayım. "konservatuvar mezunuyum eğitimliyim" deyip sonra da sabahları varoş insan alişan ile tepine tepine program sunmak müthiş bir sonuç. ha tabii bir de unutmamalı ki kendisi yeni kutsal annelerden. zamanında kendisi için "sadece bir gecelik aşk olarak" gördüğünü ve bunu röportajda ilan eden adamdan. mühiş gerçekten. ). Atasözlerinin ne kadar doğru olduğu insanın yaşadıkça gördüğü bir gerçek. Aynen bu tip örneklemelerde olduğu gibi: "tahsil dediğin cehaleti alır eşekliği baki bırakır".

whatever... Başlığa geri dönersem plaza kadın gömleğimi yarın ben birilerine hediye edeyim ve small beden erkek gömleklerime geri döneyim.

No comments: