Sunday, April 14, 2013

Never on sunday # 6

zurich insanları a. ve s. yemeği, a.'nin heyecan yaratan talimatlı çıkışları, juno, keyifli kavuşma, aslında gergin bir cumanın ardından gelen kahkaha, buluşma-buluşamama neticesinde istikamet olarak -haliyle- tek adres, cumartesi ılıklığı, g.g. ile belki de ilk defa yürüme mesafesinde buluşma, cavit ve dana gibi masanın boş kalması, yine zurich insanları, a.'nın daimi fantastik lafları, güzel şapkası,  sekvotka, # 8, a. & s.' i bayağı özlediğimi farketmem, pazar hareketliliği üzerinden never on sunday hali, motorculuk ve kötü çocukculuk oyunu peşindeki # 8, metresim e.'nin doğumgünü kutlaması, gey kapılım z.'ye kavuşmam, korkunç kötü mekan unter, sahibinin "istemediğim tarzda insanlar gelirse kapatirim mekanı birkaç ay, hiç düşünmem" dediği mekan unter, hiçbir şey yemeden ufak çaplı servetin bırakıldığı mekan unter, taksideki  celebration ve kool and the gang eğlencesi ile arka koltukta üçlü dans figürleri, dönüş ve never on sunday...

p.s. biz buralarda never on sunday hissiyatı içerisinde yaşarken pazar günleri okulun bahçesi-parkta böğürerek tepişerek hayvanca top oynayan çocuklar taş atıp camı kırmışlar, orası ayrı. aynen, pazartesi sabahın tatsız sürprizidir en üst katta oturup taş atılarak cam kırıldığının farkedilmesi. hayvan desem hayvan yapmaz da vandal işte! sevilmeyenlerden mal olanlardan. manyak mısın nereye atıyorsun o taşı? sapanla mı atıyorsun? neyi hedef alıyorsun? martıyı mı vandallığı mı? evde olsaydım asıl daha mükemmel olurdu, aynen inerdim aşağıya da evde olmayınca iyice can sıkıcı. şimdi camcı peşindeyiz. şahane. 


      

No comments: