Friday, May 4, 2012

Gece

barbekü değil, mangal değil ama ocakbaşı (zaten mangaldan da barbekü de benlik bir hadise olmayıp ilgi alanımın tamamen dışında kalan sosyal aktiviteler), zübeyir, pek ünlü, pek zor yer bulunan zübeyir, j.a.'nın "beni zübeyir'e götürsenize" talebini beni elimden tutup da zübeyir'e götüren elizabeth taylor lover g. 'ye iletmem ile zübeyir gecesi, "etkileyeceğimiz bir insan var o yüzden çok çalışmalıyız bu akşam" lafı ile yenilecekler, mezeler, etler, rakı, şalgam suyu, her şeyin çok acılısı ("acılı olsun bu masa"), pek konuşulan pek eğlenilen pek içilen hesapları annelerin ödediği şahane bir gece. ama asıl basınköy, menekşe istasyonu bilgilerinin karşılıklı şaşkınlığı, feminist dışavurumcu söylemler, kahkahalar, "korkunçsun gerçekten", elma üzerine kahve ve erken ama büyükada'da veya bir sonraki j.a. seyahatinde sürecek macera... kah gece olur, kah sepetinde yumurtalarla jane birkin misali adaya inilen bir yaz günü olur... ama olur...

No comments: