Friday, August 5, 2011

Cuma eğlencesi # 4

Blog için 2006 sonu 2007 başları dersek, cuma eğlencesi de herhalde 2007 sonlarında başlamış olsa herhalde en yoğun cuma eğlencesi '07-'08 aralığındadır. Sonraları bir kesildi, sıkıldım, beautiful people beautiful gelmemeye başladı, yazmaya üşendim vs. Bu yıl ağustos ayında olmamız itibariyle 2011 yılı boyunca dört kez yazmışım, kıyafetlere, kıyafetleri giyenlere, giyemeyenlere sallamışım. Aslında bazen çok istesem de yazmak üşeniyorum, sonra günler geçiyor vs. Bugün fena değil. Her şey bir şekilde yolunda, bir şekilde güzelce akıyor. O halde neden ona buna sallamayıp, oklarımı fırlatmayayım (hoş, hiçbir zaman hürriyet'te iyice sivrileşen, acı tat bırakan melis alphan kadar olamam ama, işte kendi çapımda bir şeyler denerim)?

Beyaz vs siyah, kızıl vs siyah, pembe, kırmızı vs kırmızı. Aşağıdaki fotoğrafın tonları. Soldakinin kim olduğunu çıkaramasam da sağdaki Black Swan'daki kız. Elbette beyaz tenli ve kızıl saçlı olan benim güzellik anlayışıma daha çok uysa da giydiği o pembe eteğin sarkmış dev anası memesi gibi sallanan kocaman kurdelelerini hiç anlabilmiş değilim. Ya nedir o? Cidden masallardaki (ki çocukken okuduğumda beni çok korkutan bir dev anası vardı bir masal kitabında) o yaşlı kötü kalpli dev analarının sarkmış büzüşmüş memelerine benzemiyor mu? Kabus. Öbürü ise elbise güzel de o renk ne onun tenine gitmiş, ne de o Tansu Çiller'in Escada etek boylu elbisesi skinny vücudunun güzelliğini göstermiş. Hah işte gel haftalar sonra hevesle yaz, ortaya çıkanlar, Vogue US'da dönüp dolaşanlar bunlar olsun; mükemmel ya.

Genç nesil beni çıldırtacak! Hayır, giyinmek bu kadar mı zor anlamıyorum ki. Hele hele bu beautiful people olanları. Her şey var ama zevk yok, tarz yok. Ayrıca Lisa Bonet ne kadar güzelse Lenny Kravitz'den olma kızı Zoe, bir o kadar babasına benziyor. Hani tamam Lenny Kravitz çekici, seksi bir adam da, adam yani. Kızının bu kadar kendisine benzemesi genetiğin bir oyunu işte, yapacak bir şey yok. Elbette insanlar doğuştan gelenleri değiştemez ama bir şeyler öğrenilebilir, güzelleştirilebilir. Elbise ne, çanta ne, o takılar filan nedir? Hem de gençliğin 'lerinden birisi yolundaymış kendisi. Peki, oldu. Onun yerine it-girlgençliğin gözyaşları desek?
Hah işte bir başka gençliğin gözyaşları örneklerinden...İnsanın kendisiyle barışıklığı harikulade bir şey. Mesela geçen gün Adidas'tan kendime şu kısa atlet şortlarından aldım-denemeden- ve evde içine giremediğimi fark ettim. 38 beden. Haliyle sarsılan özgüvenimle beraber bunalıma filan giriyordum ki şorta bir baktım resmen iki elim kadar. Yani yetişkin ve normal bir bedende olan birisinin- yani anoreksik ve androjin vücutlu olmayan- o şortun içine girmesi mümkün değil ama işte bedense beden o da 38. Şimdi ben böyle normal bedende vücutta olup her kıyafetin içine girmekte zorlanırken sağdaki hanımefendi nasıl oluyor da o siyah tayt ultra mini elbiseye girmiş merak etmekle beraber asıl neden böyle bir kıyafet giydiğini, giydiği bu kıyafetle davetlere katıldığını merak ediyorum (selülitleri zaten geçiyorum da). Şişman vs zayıf meselesi değil ki bu? Çok daha güzel bir kıyafetle çok da güzel gözükebilirdi. Şimdi ortaya çıkan ise böyle bir şey. bravo.


Güzel kız, incecik manken de giyinmeyi bilmiyor işte. Coco Rocha. Aslında kızılken daha çok beğeniyorum ama işte giyinemiyor. İşte, bu ultra skinny bir insan. Ee sonucun kötü kılık kıyafet söz konusu olunca diğerinden farkı yok ki...


Ankara'nın Ted'in, Odtü'nun gururu Ece Sükan. İstanbul'da bir ankaralı olarak yırttı, Vogue 'a da girdi ki Vogue 'a girince rahatladı herhalde. Ama takdir de etmek lazım, cidden, dalga geçmiyorum, bir amacı vardı ona ulaştı, o halde gerisi boş. Beğenenlerinden, takipçilerinden değilim ama dediğim gibi amaca yönelik çalışmasını takdir ediyorum. Anlaşılan artık sadece ikinci el giymeyi bırakmış, kaşları da aldırmış, o sandaletler hiç mi hiç olmamış. Bir de kendisinin en olmayan yeri saçları. Bir sorun var saçlarda. Ne yapsa olmuyor. Bir ara kızıl denemişti ama o renk zaten hiç olmuyor da şekilde de cinsinde de bir sorun var, Houston. Ama Vogue US sayfalarına düşmüş, koymamazlık etmedim.
Anlamadım, anlamadığım gibi anlamak da istemedim. Ben ki siyah çorap siyah tayt severim de buradaki olayı anlamadım. Ayakkabıları ise zaten geçtim.

Off işte sıkıcı Diane Kruger. Herhalde bu prenses edaları 1000 kere "eğer ben prensesim dersem sonunda prenses olacağım" diye düşündüğünden oluyor. Gerçekten sarışın ve mavi gözlü olmanın asla silemeyeceği bir etkisi var ki bu kız bu sıradan haliyle bu kadar ikon oldu. Oysa o kadar sıradan o kadar sıkıcı ki Miu Miu kıyafeti bile silemiyor bu sıradanlığı.

Gossip Girl 'de Manhattan Upper East Side'ın paranın her şeyi alabildiği yozlaşmış anlayışına fakir ama gururlu ailenin babasını başarıyla canlandıran aktör. Moda aslında boş da tarz, duruş belki de her şeyi ifade ediyor. Modayı takip edeceğim diye parasıyla üzerinde damgalı, markalı, en son trend olan her şeyi satın alıp sonunda ortaya maymun gibi çıkanlar olduğu gibi, o kadar para harcamadan sadece kendine has tarzı, duruşu ile milyon dolarlık duranlar da var. Asıl o duruş adamı vezir de ediyor, rezil de. Gossip Girl 'deki aktör de belki rezil olmamış da vezir ise hiç olmamış. En kötüsü sıradan ve görünmez olmuş. Herhalde içlerinde en kötüsü de görünmez olmaktır.


Nihayetinde güzel bir insan ile bitirebileceğim. Belki kusursuz güzel değil, belki mükemmel sarı bukleli saçları ile mavi gözleri Meryem Ana masumiyeti yaratmıyor ama Elisa Sedanoui yamuk gülümsemesi, kendi özgün tarzı ile tamamdır, haftanın en güzeli, hoşudur. Basit sıradan ipek saten askılı uzun bir elbise, açık saçlar, belki 1-2 yüzük filan, c'est tout, c'est top. I heart her deyip bitiririm.


2 comments:

ece said...

ahahahaaa yaaa coco rocha'nın tarzı sana da biraz beni hatırlatmadı mıııı?? (skinny kısmını geçerek tabii) ahahahaa...

e.k.

anotherstar said...

bebegim bayagi ozlemisim seni...yorumlarini da ozlemisim, takip ettiginin hissini de. malikanemde bir suru degisiklik yaptim, gormen lazim, su anda tahmin edebilecegin gibi a. ailesi birbirine girmis durumda, pek konusmuyoruz hahaaaaa. coco'yi yemisim ya ama evet sevil sabanci tarzin yok degil senin de. ayriyetten skinny bi insansin ece...o gelinlige nasil sigar ki bir insan. evet ozlemisim seni, sana ozel comment yaptim :)