Friday, August 12, 2011

Cuma derken Saint Benoit derken işte eğlence

Bürokrasi bu hayatta her şeyin bittiği nokta herhalde. Alain Touraine 'e göre ise "c'est la buraucratie qui bloque le systeme" dediğine göre, Aziz Nesin " Yaşar ne yaşar ne yaşamaz"da abartılı da olsa bir bürokrasiden muzdarip Türkiye'yi anlatsa da herhalde en harikası insanın kendisinin yaşaması. YÖK benim kabusum şu günlerde. İlk yılını bitirdiğim yüksek lisans macerasında yurtdışında üniversite okuyan biri olarak denklik olayını ihmal etmiş olduğumdan şimdi patlıyor ufaktan. O yüzden de 1621 tarihinde kurulmuş, maitrise alabilmek için kıçımdan ter damladığı - en azından benim çalışma biçime göre- , W. Goethe, L. Pasteur, Arsene Wenger gibi mezunlara sahip üniversitemin her tarafta sorunsuz kabul gören diplomasını yüce türk eğitim kurumlarına ciddi ve gerçek olduğunu kanıtlamalıyım. Saçma sapan evrakları tedarik etmek gibi, eski (hatta eski ötesi) pasaportumdaki giriş çıkışların olduğu sayfaların fotokopilerini çekmek, lise (!) diploması ile not dökümlerini almak gibi daha nice saçmalık... bir şekilde evde kaybolmuş lise diploması, saint benoit öğrenci işleri, "sen gel buraya yavrum hatırladım şimdi seni, çıkartalım dosyanı", artık bilgisayara geçmiş kayıtlardan çıkan dosyam, "geçer" seviyedeki mezuniyetim hatta o yıl disipline gitmediğim için herkese verilen disiplin kredisi ile yaz okuluna kalmadan mezun olabilmem, okulun bahçesi, kantin vs derken sıra arkadaşım b.i. 'yı aramam ve:

anotherstar- nerdeyim tahmin et?
b.i.- plaj?
anotherstar- hahaa! hayır, sb.
b.i.- manyak mısın, napıyorsun orada?
anotherstar- kabus. boşver. bomba; silva'yı gördüm, sarıldık öpüştük
b.i.- delirdin herhalde. anlatsaydın hocana derste tekila içtiğimizi seninle.
anotherstar- aa unutmuşum, şok, şimdi hatırladım. ıyyk. bayağı gerzek ve leşmişiz.
b.i.- puaah. galiba. ama olsun işte yapmışız geçmiş gitmiş.


gerçekten de unutmuşum. ortaokul lisede yaptığım bir sürü gerzekliği unuttuğum gibi. herhalde ne kadar çılgın olduğumuzu göstermek istemişiz. bravo. derste içmek ne ya, hem de tekila. genç olmak bu kadar salak bir şey olabiliyormuş meğer. ama çok güldüm. cuma eğlencesidir benim için, pek glamour olmasa da. ha bütün bu leşliklerden sonra ciddi ciddi maitrise de sociologie, tez, yüksek lisans filan demem bazen beni bile güldürüyor.

No comments: