Tuesday, March 9, 2010

Oscar eğlencesi, hafta arası eğlencesi


Oscarlar verildi, kıyafetler giyildi, mücevherler büyük markalardan ödünç alındı ve en güzeli intikamlar alındı. İşte güzel bir intikam örneği. Hadi o kadar ağır kelimeler etmeyip intikam diye tekrarlamayalım ama James Cameron'nun eski karısı, eski beyine fark atarak bu yılki Oscar'ların en iyi yönetmenin heykelciğini sahibi Kathryn Bigelow . Filmi bilmiyorum seyretmedim ama kendisinin eski filmlerinden Strange Days harika filmdir ve tabii Point Break de parti günlerinin eğlenceli filmidir. Ödül töreninde Kathryn Bigelow gayet güzel, Yves Saint Laurent elbisesi içerisinde bir o kadar da alımlı ama asıl çekiciliğini kendine güveninden alıyor. Dik duruşu, kendine güvenle etrafa bakışı, kendinden emin poz verişi alımlığını ve çekiciliğini arttıran etkenler. Gerçekten de bayılıyorum kendisine güvenen insanlara. Kadın- erkek fark etmez, yeter ki kendisine güvensin, o güvenle dursun. Mümkünse de bu güven sahte olmasın çünkü yine kadında ve erkekte en sıkıcı şeylerden biri de sahte kendine güven hali; yani olmayanı varmış gibi yaşamak, özgüvensizliğini sözde güvenmişcesine ortaya koymak.


Özgüven demişken, güvenli bakış demişken işte tam karşıtı genç ingiliz oyuncu. Adını sanını bilmiyorum, oynadığı An education filmini de seyretmedim ama bu yaralı kuş, masum küçük kibritçi kız bakışını iyi biliyorum (nereden mi? bu yaralı kuş, masum küçük kibritçi kız bakışını özel hayatında olduğu kadar iş hayatında da kullanan o kadar çok kadın var ki ...) Yaralı kuş bakışı bu resimde pek belli olmuyor ama bütün resimlerinde öyle bir bakış var ki çok rahatsız edici. Hiç mi mutlu gözükemez bir insan? Hiç mi şöyle dik ve mağrur bir ifade ile poz veremez? Hep mi korunması gereken,bugüne kadar çok üzülmüş, çok üzdürülmüş çocuk ifadeli olur bir oyuncu? Tiyatro olayına ve tiyatrocuların alayına gıcığım, hele bu sürekli bir sahne üzerindeymiş gibi yaşamalarına iyice gıcığım. Elbisesi Prada ama sıradan, küçücük yaşını çok büyütmüş, olmamış.Ödül sahibi Sandra Bullock ki bence buradaki halinden daha güzel, Oscarların vazgeçilmez markası Marchesa içerisinde. Beyaz tenli insanlar böyle açık renkler seçmemeliler ama kırmızı ruj, evet açık renklilerin sürmesi gereken bir renk, esmerlerin değil. Daha çok göreceğimiz Marchesa'ların sadece ilki. Acaba bütün aktrislerin Marchesa'yı seçmesi sahiplerinden Georgina Chapman'nın kocasının Harvey Weinstein olması olabilir mi? Nepotizm dediklerinin bir başka yorumu belki de.

Ne iğrenç saçlı iğrenç müziklerin yazarı babası Billy Ray Cyrus'u ne de şımarık ve dişlek kızını beğenirim ama burada bu kız gayet güzel olmuş. Gerçi 19 yaşındaki kız 29 yaşında gibi çıkmış ama saçının rengi güzel elbisesi güzel bir de ağzını kapasa gerçekten güzel olabilecek.

Beğenmediğim insan Jennifer Lopez, Armani Privé elbisesi ve onun zigonu. Cidden de elbisenin yandaki ne olduğunu anlamadığım uzantısı evin salonundaki masanın yanındaki zigon gibi duruyor.Givenchy Haute Couture elbise. Şu kadar elbises arasında belki bir tek bu. Rengi güzel kesimi güzel fırfırları güzel e madem Oscar o halde Haute Couture'dur giyilmesi gereken. Dört çocuğum var, 4. yü yaptıktan 1 ay sonra da defileye çıkarım insanı alman disiplin hırs örneği Heidi Klum. Çirkin saçları, çirkin elbisesi ile ne yazık ki desperate housewife olmuş burada. Yorgun görünüyor ki bu çok muhtemel. Kim olursan ol 4 çocuk yorucu bir şey ayrıca doğal da yorulması insanın ama bu durumu kabul etmesi lazım. Her daim wonder woman gibi de olunmaz ki, biraz rahatlamak lazım. Çirkinler kraliçesi, 2. sınıf filmlerden moda ikonluğuna yüksek bütçeli filmlere zıplayan ve zıpladığı yerde kalan hiç mi hiç beğenmediğim Sarah Jessica Parker ve panda gözleri. Ecnebiler bu göz makyajına yani yoğun göz makyajının yakışmadığı insanlara panda eyes diyorlar. Sadece ecnebiler mi, M. de söylüyor , tüm itirazlarımıza rağmen ne zaman gözlerine makyaj yapsa "panda gözlü oldum resmen" diye. M. değil de SJP basbayağı satenler içerisinde panda gözlü olmuş, güzel zaten olmamış, gecenin vasatlarından olmuş (vasat olmak bence güzel olmamaktan daha kötü bir şey. vasat olacağıma kötü olayım çirkin olayım.)Gecenin en güzel elbiselerinden kadınlarından Mariska Hargitay ve Vera Wang elbisesi. Siyah giyilmesine taraftar değilim ama gayet güzel. Gecenin en güzel elbisesi. Valentino. Gecenin devamındaki Vanity Fair partisinde.

1 comment:

Anonymous said...

the hurt locker gayet kötü bir filmdi. kamerası iyiydi, yönetmene de bir şey diyemem. ama film gerçekten kötü.
daha fenası bence bayağı ırkçı. savaş alehtarı olmayan bir savaş filmi diyeyim sana anla...
zaten kadı da en son üniformalı herkesi (itfaiyeci ve polisler dahil) tanrı korusun dedi konuşurken.
kusura bakma senin kadının aşırı spor sonrası sarkmış kaslarından, eski yüzücü omuzlarından, 75 estetikli (60 yaşında) yüzünden öğürdüm.

k.