Sunday, March 7, 2010

İstanbul'a dönüş

Benim için Yahya Kemal 'in söylediği üzerine bir şey söylemek de düşünmek de gereksiz. O " Ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz?" cevabına vermiş "İstanbul'a dönüşünü" diye. Benim için ise her yerden İstanbul'a dönmek en güzeli. Neresi olursa olsun kimle nasıl gidilmişse gidilsin İstanbul'a dönüş her zaman bir heyecandır.

Tamam güzeldi, beklenmedik bir gidişti ve bursa kitap fuarı, J.A. & F.A. bahane ama asıl ve çok zor günler yaşayan bir arkadaşıma gittim, gördüm, gidişim onu mutlu etti, ben mutlu oldum, yıkılmadığından bir kez daha emin oldum, bol bol güldüm, güldük, "yapışmayalım" dedik ve döndüm ama dönüşün son çeyreği artık varalım İstanbul'a idi.

never on sunday.

f.a.'dan j.a.'ya: "folklorik jülü!"

yine f.a. incileri: "burası birden bana zurich'i anımsattı. bak mesela şu merdivenler. sanki zurich'teyim şu an".

ama asıl bomba lafı beni feribotun merdivenlerinden yüzümde memnuniyetsizden ziyade yakın şaşkın bir ifade ile elinde bugünün pek popüler pek ulaşılmak istenen bir markanın vintage bavulu ile inerken gören ve kahkahalara boğulan j.a. etti.
j.a.- "çocuğum, şu halinle gerçekten ülkesinden tek bir bavulla sürülen prenseslere benziyorsun"
anotherstar- "evet, marsilya limanı'na varan osmanlı hanedan üyeleri gibiyim"

No comments: