Friday, June 8, 2007

Hier (dün)

Dün yorgunluktan süründüğüm hatta tükendiğim, gün ortasında (yine) gerildiğim hatta bir ara üzüldüğüm, yağmurdan feci ıslandığım günün sonunda M. ile onların mahallede buluştuk. Her şey çok sakin bir yemek programı iken R. 'nin de katılması ile şenlikli bir hale dönüştü. Son nokta ise Touchdown 'dur (ben yorgunluğumdan, gözümün seğirmesinden, biraz da keyiflisizliğimden kaynaklı huysuz da olsam yine de iyiydi, iyi geldi). Gecenin devamı dingin sulardaki zen kampındaki B.'nin evinde sanki SP günlerdeki gece kalmaları gibiydi.

M. bir şekilde yorgunluğumu + keyifsizliğimi gördükten sonra olaya müdahele edip "yeter, seni yarın akşam şamdan'a götürüyorum" dedi. "Peki" dedim; ne de olsa Şamdan kızı olan kendisi, ben sadece dancefloor'da dans edenim.

* Dün gece bir kez daha (touchdown'da) farkettim ki, insanın sevgilisi/karısı/kocası ile beraber içmesi hatta sarhoş olması inanılmaz güzel bir şey. Hani çiftler vardır, biri dağıtır öbürü de ya kızar, ya toparlar, ya surat yapar. Yanlış bir şeyler var demek orada. Uyumsuzluk sevmiyorum ben. Farklı olunsun, farklı bakış açıları ile değerlendirilsin, deli kavga edilsin ama temel değerler eş olsun, benzeş olsun (ve lütfen "ruh ikizi" gibi telaffuzu, yaşanması, bulması çok zor, çok değerli bir şey de pabucumun romantiği tuna kiremitçi gibi orada burada söylenmesin. yaşayanlara, bulanlara, itina ile elinde tutanlara ciddi ayıp oluyor).

* Çarşamba-cuma-cumartesi. Arka arkaya, birbirini takip eden haftalarda yaşadıklarımdan anladım ki benim günlerim bu günler. Çarşamba-cuma-cumartesi. Ho! Ho! Ho!

* Gözüm geçmiyor, dokta mı gitsem?

1 comment:

hmm said...

ruh üçüzü vaaar, dördüzü vaar, beşiiizi...
ruhu geniş insanlar onlar :)
L.C.