Wednesday, June 13, 2007

Badenin ettikleri



Derler ya içki şişede durduğu gibi durmuyor. İşte kanıtı...

Valla koskoca Fransa Cumhurbaşkanı, pek sevilen, pek takdir edilen N.Sarkozy, V. Putin ile görüşmesinden sonra sarhoş sarhoş geçmiş kameraların, gazetecilerin karşısına. İşin ilginci pek de sevimli.Gülerek hatta hafif cümleleri yutarak "geciktim, kusura bakmayın, ne yapmamı istersiniz, sorulara cevap mı vereyim, hadi öyle olsun" diye konuşan bir adam var karşımızda. Yani korkulacak bir şey yok, o da bizim gibi insanmış, allah bilir kaldığı luxueux otel odasının tuvaletinde hepimizin yaptığı gibi çıkarmıştır midesindekileri.

Of bence asıl kötü olan bizimkilerin içmememesi... Yani şimdi şöyle Tayyip veya kurmayları şaraptan anlayan, votkaları sekvotka olarak mideye atan, rakıyı adabıyla içen tipler olsalardı, Türkiye ve AB konularında, Sarko ile epey bir ilerleme kaydedilirdi diyorum ben. Otururlardı masaya, entrée ile başlayan güzel bir yemek (ilk beyaz şarap geliyor) sonra ana yemek ki muhtemelen bu güzel bir kırmızı et oluyor (haliyle kırmızı geliyor) ve sonrasında şampanya ile bitiyor gece. Bu arada Kasımpaşalı Tayyip ve banlieue'nün bir tık üstü Sarko tüm anlaşmazlıkları unutmuş kadehleri tokuşturuyorlar. Fena olmazdı değil mi?

Ne yazık ki gerçekler böyle değil. Ancak şunu söylemek zorundayım ki şu topraklarda rakı içmeyenden ne beklenir ki..?

1 comment:

Anonymous said...

Bravo valla, çok doğru söyledin, ne beklenir ki.....
bu yazı bana cuma akşamı Cavit'i hatırlattı.