Sunday, January 15, 2012

Never on sunday: Lefter

sabah f.a.'dan gelen "kalk hadi, sizin stattaki lefter için yapılacak törene gidelim" telefonu, yine f.a.'dan gelen 2. "çabuk oral da geliyormuş hatta bizi kabataş'tan alacak" telefonu, nihayetinde buluşma, oral&ipek ç. ile araba yolculuğu, köprüden geçerken lefter'in cenaze arabasını görmemiz, yanından geçen her arabanın saygısını göstermesi, lefter atkısı, f.a.'nın tarihinde ilk defa fener atkısı takması, elbette fener atkısını asıl galatasaray atkısı ile beraber takması, tören esnasında epey bir duygulanması, durup durup "ben çok severdim lefter'i" demesi, oral ç. ile beraber pek bir eğlenceli geçen tören, törenin asıl kahramanının lefter'in tabutunun başında izci selamı vererek duran muhtemelen çocukluk arkadaşı olan beyaz saçlı yaşlı amca, ali koç'un bir başka kennedy olduğu gerçeği, başbakanın yuhalandığı gerçeği, "tören bitti hadi ayrılalım" derken bir de pazar pazar büyükada'ya kiliseye gidiş, havanın soğukluğu, ada'nın ayrıca soğukluğu, lefter'in atkısının sıcaklığı ile beraber bostancı-taksim dolmuşu ile geri dönüş... ama g.g. ile fantastik bir cumartesi gecesi, beklenmeyen planlanmayan bir cumartesi gecesi, oysa her şey o kadar masum bir cumartesi günü olarak başlamıştı ki bir anda galatasaray maçı peşinden musa ocakbaşı (bir kez daha neden gitmediğimi hatırladım), elimden bırakmadığım kitaplarım; fantastik geçen kısa cuma günü, bitip giden her şey, j.a.'yı yatağa bağlayan yılın ilk gribal enfeksiyonu; ama asıl perşembe günü her şeyin bitmesi ve yeni şeylerin başlaması ve tüm bunlara afallayarak bakan özlem gürses çaresizliği ve özlem gürses yalakalığı...

p.s. peki lefter için yapılan bu özel törenin, lefter ve daha birçok gayrimüslimi varlık vergisi gibi insafsızca bir uygulamaya mahkum eden şükrü şaraçoğlu'nun ismini taşıyan stadyumda yapılmasının manasızlığı herhalde türkiye'ye özgü bir olay. veya yine that's life diye düşünülebilecek garip bir hadise.

No comments: