Tuesday, August 10, 2010

sea sex and sun


herkes denize girdi; but me.
bu yıl fantastik 4'lü bodrum maceraları yaşanamayacak. kimse tatilini ayarlamayı beceremedi, her şey son dakikaya kaldı; olmadı.
erken dönmek zorundayım çünkü yine düğün var. hem de kallavisinden. hem de fransa'daki en yakın arkadaşlarım geliyor. hem de işin doğrusu düğünden ziyade jumelles'ler buraya geleceği için çok mutlu ve heyecanlıyım.
bir başka heyecanım daha var. bilmesi gerekenlerin bildiği, dönüşümü daha bir mutlu kılan heyecan bu.
yine de bu sıcaklarda gittiğim, istanbul'da gündelik yaşamı her yerde her alanda kabus haline getiren körfez arap yarımadası'ndan gelen, türk insanın yalakalık yapmaktan usanmadığı araplardan uzaklaştığım, yaşamadıkları hayatları yazan kimin gaz verdiğini anlamadığım blog yazarları, cahil kötü köşe yazarları ile kısa sürede olsa karşılaşmayacağım (misal mehmet tez. müzik yazarı adı altında bu kadar mı cahil olunur, bu kadar mı kötü bir türkçe ile yazılır? rolling stone'u batırdı hala yetmedi, bir dönüp aynaya bakmıyor mu ben nerede hata yaptım diye. bakmaz ama o da haklı. neden baksın ki? hala yazabiliyor bu işten para kazanabiliyor, ahkam kesebiliyor. ne de olsa türkiye burası. ortalama insanlar cenneti, average white man, welcome to heaven), ellerimdeki ayaklarımdaki kırmızı ojeleri sileceğim, günlerce yüzüme hiçbir şey sürmeyeceğim, sadece denizde saatlerce yüzeceğim, havuza girmeyeceğim, güneşlenmeyeceğim, esmerleşmeyeceğim, balık yiyeceğim için çok mutluyum. ama yine de dönüşüm epey muhteşem olacak. çünkü ...

1 comment:

chileksuyu said...

mehmet tez artık susmalı. hele vogue'daki yazıları? argghhh!